Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/11448 E. 2014/13887 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11448
KARAR NO : 2014/13887
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/245760
MAHKEMESİ : Ardahan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2011
NUMARASI : 2011/11 (E) ve 2011/98 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suça sürüklenen çocuk T.. K..’nin suç tarihinde henüz 18 yaşını ikmal etmediği ve suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olması nedeniyle TCK’nın 50/3. maddesi gereğince hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın aynı kanunun 50/1 maddesi gereğince adli para cezası ya da diğer tedbirlerden birine çevrilmesi zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
2- Suça sürüklenen çocuğun yakalanması ile 31.08.2008 tarihli geçiçi el koyma, değer tespit ve teslim tutanağı içeriğine göre, derileri bırakmış olduğu işyerini göstererek müştekiye iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, koşulları oluştuğu halde TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanmaması,
3- 5237 sayılı TCK’nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
TCK’nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
TCK’nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; müştekiye ait işyerinden toplam 20,00 TL değerinde iki adet koyun derisi çalan suça sürüklenen çocuk hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk T.. K.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 14.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.