Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/11299 E. 2014/9522 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11299
KARAR NO : 2014/9522
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/240286
MAHKEMESİ : Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2011
NUMARASI : 2009/878 (E) ve 2011/292 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiş, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurmuş olmasına rağmen 23.12.2010 tarihli 3. celsenin açık yerine kapalı yapılması, bu celse savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak esaslı işlem yapılmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle ilgili olarak yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun soruşturma aşamasında olaydan hemen sonra alınan ifadesinde; 29.09.2009 günü saat 00:10 sıralarında işyerini kapattığını, sabah 07:00 sıralarında işyerine geldiğinde hırsızlık olayını fark ettiğini beyan ettiği, suça sürüklenen çocuğun da tevil yollu ikrarında suç saatine ilişkin açıklamada bulunmadığı, olay tarihinde Turgutlu İlçesinde güneşin saat 06:59’da doğmuş olması ve anlatılan şekilde olay saatine ilişkin tam bir belirlemenin yapılamadığının anlaşılması karşısında; eylemin gece gerçekleştiği sabit olmadığı halde TCK’nın 143. maddesi gereğince uygulama yapılarak suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
2-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 53/4.maddesi gereğince aynı Yasanın 53/1.maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Suça sürüklenen çocuk hakkında verilecek sonuç ceza belirlenirken, TCK’nın 31/3. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak sonraki indirimin de hatalı hesap üzerinden yapılması nedeniyle sonuç olarak 1 yıl 2 ay 13 gün hapis cezası yerine 1 yıl 2 ay 21 gün hapis cezası verilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk M.. Ö.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından; TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması ve suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 142/1-b, 143, 31/3, 62. maddelerine göre kurulan hükümden sonuç ceza olarak belirlenen 1 yıl 2 ay 21 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kısmın çıkarılarak TCK’nın 412/1-b, 31/3, 62. maddeleri gereğince belirlenen “1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi; ayrıca hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükümle ilgili olarak yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun soruşturma aşamasında olaydan hemen sonra alınan ifadesinde; 29.09.2009 günü saat 00:10 sıralarında işyerini kapattığını, sabah 07:00 sıralarında işyerine geldiğinde hırsızlık olayını fark ettiğini beyan ettiği, suça sürüklenen çocuğun da tevil yollu ikrarında suç saatine ilişkin açıklamada bulunmadığı, olay tarihinde Turgutlu İlçesinde güneşin saat 06:59’da doğmuş olması ve anlatılan şekilde olay saatine ilişkin tam bir belirlemenin yapılamadığının anlaşılması karşısında; eylemin gece gerçekleştiği sabit olmadığı halde TCK’nın 116/2-4. maddesi gereğince uygulama yapılarak suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
2-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması karşısında; hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
3-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 53/4. maddesi gereğince aynı Yasanın 53/1. maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk M.. Ö.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.