Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/10903 E. 2014/14164 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10903
KARAR NO : 2014/14164
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/219873
MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2010
NUMARASI : 2010/139 (E) ve 2010/212 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, TCK’nın 143. maddesi uygulanırken ayrıntılı gerekçe gösterilmeden 1/3 oranında ceza artırılmış ise de; eylemlerin saat 03:00-04:00 sıralarında gerçekleştirilmesi ve zamanın suçun işlenmesinde kolaylaştırıcı etkisi gözetildiğinde mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen 4 numaralı düşünce benimsenmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanıkların her bir katılan ve müştekiye yönelik eylemlerinden dolayı denetime olanak sağlayacak biçimde ayrı ayrı uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde hüküm kurularak 5271 sayılı CMK’nın 232. maddesine aykırı davranılması,
2- Hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken; suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, suçun işleniş şekli dikkate alınarak asgari hadden uzaklaşılarak uygulama yapılması gerekirken, yetersiz ve oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Şüphe üzerine yakalanan sanıkların, müşteki M.. T..’e ait DVD Player’ın bulunduğu yeri göstererek kovuşturma başlamadan iadeyi sağladıklarının anlaşılmasına göre; haklarında TCK’nın 168. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
4- Konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerde; sabıkalarının bulunmaması ve tekrar suç işlemeyecekleri hususunda kanaat oluştuğu gerekçesiyle hükmolunan cezaların ertelenmesine karar verilen sanıklar hakkında, hükmün açıklamasının geri bırakılması değerlendirmesinin TCK’nın 51. maddesinden önce yapılması gereği ve konut dokunulmazlığının ihlali suçunda, giderilebilir somut bir zararın bulunmadığı hususu gözetilmeden, suçtan doğan zararın giderilmediğinden bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar E.. Ü.. ve R.. K.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayıyı yasanın 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine 08.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.