Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/10647 E. 2014/16080 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10647
KARAR NO : 2014/16080
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/107790
MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/01/2012
NUMARASI : 2011/622 (E) ve 2012/17 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde;
28.10.2011 tarihli tutanak içeriği, sanık savunmaları, mağdur beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde mağdura ait kömürlükten çaldığı eşyaları götürdüğü sırada 05.30 sıralarında yapılan ihbar üzerine kolluk görevlileri tarafından yakalandığı, suç tarihi olan 28.10.2011 günü güneşin 05.57′ de doğduğu, yaz saati uygulaması nedeniyle anılan değere bir saat ilave edileceği ve TCK’nın 6. maddesi uyarınca gece vaktinin güneşin doğmasından bir saat evvele kadar devam ettiği hususları da gözetildiğinde, sanığın eylemini geceden sayılan zaman diliminde gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmolunan cezada TCK’nın 116/4 maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. U.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yargılama giderleri ile ilgili bölümde yer alan ”sanıktan tahsiline” ibaresi çıkarılarak yerine ”6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-28.10.2011 tarihli tutanak içeriği, sanık savunmaları, mağdur beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde mağdura ait kömürlükten çaldığı eşyaları götürdüğü sırada 05.30 sıralarında yapılan ihbar üzerine kolluk görevlileri tarafından yakalandığı, suç tarihi olan 28.10.2011 günü güneşin 05.57′ de doğduğu, yaz saati uygulaması nedeniyle anılan değere bir saat ilave edileceği ve TCK’nın 6. maddesi uyarınca gece vaktinin güneşin doğmasından bir saat evvele kadar devam ettiği hususları da gözetildiğinde, sanığın eylemini geceden sayılan zaman diliminde gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan cezada TCK’nın 143/1 maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-28.10.2011 tarihli tutanak içeriğine göre, sanığın olay tarihinde mağdura ait kömürlükten çaldığı eşyaları götürdüğü sırada 05.30 sıralarında yapılan ihbar üzerine kolluk görevlileri tarafından yakalandığında suça konu eşyaları (bisiklet dışında) aldığı yeri yeri söyleyip göstererek mağdura iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına mağdurun izni olup olmadığı sorulup sonucuna göre TCK’nın 168/1-4 maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Kabule göre de; 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. U.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.