Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/10611 E. 2014/15008 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10611
KARAR NO : 2014/15008
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/102638
MAHKEMESİ : Kuyucak(Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/06/2011
NUMARASI : 2008/127 (E) ve 2011/121 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan’ın aşamalarda alınan beyanında, olay günü saat 19.30-20.00 sıralarında işyerini kapattığını, sabah 06.00 civarında sanayi bekçisi tarafından telefon ile aranıp haber verildiğini belirttiği, sanığın suçlamayı kabul etmediği, uyap kayıtlarına göre, yaz saati uygulaması da dikkate alınarak suç tarihinde güneşin saat 06.37 sıralarında doğup, 19.32’de battığı anlaşılmakla, suçun sanık lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 143. maddesi ile cezada arttırım yapılması,
2-Sanık hakkında adli sicil kaydında gözüken ve daha ağır olan Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/481-712 sayılı ilamının yalnızca tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden anılan ilam ile birlikte İzmir 11. ve 19. Asliye Ceza Mahkemelerine ait ilamların da tekerrüre esas alınması,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Yusuf Kocabaş’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 143. maddesinin” uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak sonuç cezanın 3 yıl hapis cezasına indirilmesi, yine ”53. maddenin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi ile 58. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan ”İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.03.2004 tarihinde kesinleşen ve 26.12.2003 tarihinde infaz edilen 2003/472 esas ve 2003/1240 karar sayılı ilamı” ile ”İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28.03.2004 tarihinde kesinleşen, 1999/1424 esas ve 2004/48 karar sayılı ilamları” ibarelerinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan’ın aşamalarda alınan beyanında, olay günü saat 19.30-20.00 sıralarında işyerini kapattığını, sabah 06.00 civarında sanayi bekçisi tarafından telefon ile aranıp haber verildiğini belirttiği, sanığın suçlamayı kabul etmediği, uyap kayıtlarına göre, yaz saati uygulaması da dikkate alınarak suç tarihinde güneşin saat 06.37 sıralarında doğup, 19.32’de battığı anlaşılmakla, suçun sanık lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 116/4 maddesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında adli sicil kaydında gözüken ve daha ağır olan Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/481-712 sayılı ilamının yalnızca tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden anılan ilam ile birlikte İzmir 11. ve 19. Asliye Ceza Mahkemelerine ait ilamların da tekerrüre esas alınması,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Y.. K..’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.