Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/10452 E. 2014/19632 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10452
KARAR NO : 2014/19632
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/108697
MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2012
NUMARASI : 2010/621 (E) ve 2012/113 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar S.. A.. ve C.. Y.. hakkında kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihlerine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
2-Yapılan yargılama giderlerinin, sanıklardan payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
3-6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanıklara yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık S.. A..’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan ”53. maddenin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılıp yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi, yine sanıklara yargılama gideri yüklenmesine ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık M.. G.. hakkında kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Sanık C.. Y..’ın savunmalarında suça konu ineğin sanıklardan S.. A..’un yanında bulunan iki kişi ile birlikte kendisine getirildiğini, sanık Sedat’ı önceden tanıdığını, diğer iki kişiyi ise tanımadığını ve bir daha görse de tanıyamayacağını beyan ettiği, nitekim soruşturma aşamasında yapılan yüzleştirmede sanık M.. G..’i teşhis edemediği, sanığın da aşamalarda alınan tüm savunmalarında atılı suçu işlemediğini savunduğunun anlaşılması karşısında; diğer sanık S.. A..’un soyut suç atması dışında yüklenen suçu işlediğine dair, cezalandırılmasına yeterli, her türlü kuşkudan uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihlerine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
2-Yapılan yargılama giderlerinin, sanıktan payı oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
3-6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması sebebiyle sanığa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık M.. G..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.