Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/1010 E. 2014/2297 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1010
KARAR NO : 2014/2297
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/94711
MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/10/2010
NUMARASI : 2010/241 (E) ve 2010/881 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça konu motosikletin kontak kilidinin kırıp düz kontak yapmak suretiyle park edildiği yerden çalınması eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğundan tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
 Ancak;
 1- Sanığın savunmasının 06.07.2010 tarihinde istinabe yolu ile alındığının ve talimat mahkemesince 5271 sayılı CMK’nın 196/2 maddesi gereğince esas mahkemesinde savunma vermek isteyip istemediğini sorulmadığının, sorulmuş ise zabta yazılmadığının anlaşılması karşısında; anılan eksiklik giderilmeden yargılamaya devam edilerek savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sanığın başka bir hırsızlık fiili nedeniyle yakalandıktan sonra müştekiye ait motosikleti kaza yaptıktan sonra terk ettiği yeri göstererek aynı gün polise hasarlı vaziyette teslim etmesi ve müştekinin zararını da gidermediğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi uyarınca müştekiden kısmi iade nedeniyle ceza indirimine rızası bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre hakkında aynı Yasanın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun, kendi altsoyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
 Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. A..’nun temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.