Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/9969 E. 2013/18794 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9969
KARAR NO : 2013/18794
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal etme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar …, … ve … müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümler ile ilgili temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunmayan sanıklar hakkında, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından katılanın zararının bulunmadığı da değerlendirilip denetim olanağı verecek biçimde karar yerinde tartışılarak, anılan Kanun maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, “katılanın suç nedeniyle şikayetçi oluşu, uğradığı zararın henüz karşılanmamış oluşu” biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına hükmedilmesi,
2-Birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işleyen sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasında, seçenek yaptırımlar ana başlığı altında sayılmış bulunan (a,b,c,d,e,f) bentlerine birer alt başlık olarak yer verilmiş olması, böylece uygulayıcıya geniş bir alanda benzeri yaptırımları belirleme ve uygulama yetkisinin de tanındığı açık olmakla birlikte; somut olayın özelliklerine ve maddenin düzenleme amacına uygun yorum yapılarak yaptırım belirleme zorunluluğunun bulunduğu, bunun da öncelikle suçluyu yada toplumu, kimi zaman her ikisini de korumaya yönelik bir güvenlik tedbiri niteliğini taşıması gerektiği gözetilmeden, ne suretle ıslah edici özelliği, kanunen tedbir öngörülmesinin amacına uygun olduğu açıklanmadan uygulama ve denetleme yeteneği de olmayan “Sanıkların ayrı ayrı 5 ay süre ile sokaklarda hurda toplamaktan yasaklanmasına” biçiminde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş,sanıklar …, … ve … müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.