Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/8223 E. 2012/25331 K. 27.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8223
KARAR NO : 2012/25331
KARAR TARİHİ : 27.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanıklar …, … ve … hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; 
Sanıklar … ve … hakkındaki 25.06.2002 gün ve 2000/940-2002/474 sayılı hükmün kesinleşmesinden sonra aynı dosyada sanıklar … ve …’a ilişkin ilk hükmün, bu sanıklar tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 15.11.2005 günlü kararı ile, 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca değerlendirme yapılması için bozulması üzerine … ve … hakkındaki önceki hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin ve bozma üzerine yapılan yargılama sonunda … hakkındaki 15.09.2006 gün ve 2006/21-507 sayılı hükmün kesinleşmesinden sonra aynı dosyada sanıklar …, … ve …’a ilişkin bu ikinci hükmün, bu sanıklar tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 13.10.2008 günlü kararı ile, sanıkların suçu işlediğini kabulde ve nitelendirmede yasaya aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek, spatulanın anahtar gibi kullanılarak kapının açıldığına dair deliller gösterilip tartışılmadan hüküm verilmesi, … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması ve sanıklar hakkında aynı Yasanın 53. maddesinin uygulanmaması nedenleriyle bozulması üzerine … hakkındaki 15.09.2006 günlü hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.09.2007 tarih ve 2007/125-186 sayılı kararında açıklandığı gibi … ve … hakkındaki temyiz edilmeden kesinleşen 25.06.2002 tarihli hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez. … hakkında verilen hüküm ise ancak kanun yararına bozma yasa yolunun konusu olabilir. Haklarında verilen hükümler kesinleşmiş olan …, … ve …’ın tekrar yargılanma sürecine dahil edilerek, temyize konu 18.12.2009 tarihli hükmün kurulduğu anlaşılmaktadır. Kurulan bu hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir.
../.
2
 
Bu nedenlerle; …, … ve …’ın hakkında yeniden kurulan bu hükme yönelik, konusu bulunmayan temyiz itirazının 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak REDDİNE,
B- Sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, 
Ancak;
1- Müştekinin, otomobili camlarını kapatıp kapılarını kilitleyip park ettiği, 11.01.2001 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda sol ön kapı kolunun altından spatula sokulup, kilidin kaldırılması suretiyle kapının açılarak düz kontak yapılıp çalındığı ve kapı kilidinin sağlam ve muhkem olduğunun belirtilmesi karşısında; sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d maddesinde belirtildiği şekilde otomobilin kapı kilidinin taklit anahtar veya diğer bir aletle kilit açmak suretiyle gerçekleştirilmediği, spatula ile kilidin kaldırılarak kapının açılması söz konusu olduğundan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d maddesine kapsamında olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Güvenlik tedbirleri yönünden kazanılmış hakkın söz konusu olamayacağı düşünülmeden özgürlüğü bağlayıcı ceza ile hükümlülüğüne karar verilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile uygulama yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.