Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/25549 E. 2014/1830 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25549
KARAR NO : 2014/1830
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/11556
MAHKEMESİ : Yalova 1.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/03/2010
NUMARASI : 2008/536 (E) ve 2010/116 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1)Aşamalarda suçlamayı inkar eden sanık F.. Y..’ün atılı suçu işlediğine ilişkin olarak mahkumiyetine esas alınan yegane delil niteliğindeki nüfus cüzdanı fotokopisinin üzerinde bulunan el yazısı ile imzanın da fotokopiden ibaret olduğunun anlaşılması karşısında, bu belgenin ıslak imzalı aslının ilgili emniyet biriminden ya da varsa 2. el telefon alım satımı yapan S.. K..’dan temin edilerek, belge üzerindeki imza ile el yazısının sanığın elinin ürünü olup olmadığına ilişkin ekspertiz raporunun alınması; ayrıca, bahse konu kimlik fotokopisi üzerinde yazılı …….numaralı sabit telefonunun sahibi olan S.. S.. isimli şahsın tanık olarak ifadesine başvurularak, sanığı tanıyıp tanımadığının ve suça konu cep telefonunun çalınıp satılması olayı ile ilgili olarak bilgisinin bulunup bulunmadığının sorulması ile, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesinin ardından sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması;
Kabule göre de;
2)Suçun gece vakti işlendiğinin kabul edilmesine karşın, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesinin karar yerinde gösterilmemesi;
3)Mağdurun, sabah saat 09:00 sularında kalktıklarında evden hırsızlık yapıldığını tespit ettiklerini belirtmesi ve sanığın da suçlamayı inkar etmesi karşısında, suçun gece vakti işlendiğine ilişkin delilerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılıp denetime olanak verecek şekilde hükmün gerekçesine yansıtılmadan; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143/1 ve 116/4. maddeleri ile uygulama yapılıp fazla ceza tayin edilmesi;
4)Suç tarihine göre, konut dokunulmazlığını ihlal suçunun uzlaşma kapsamında bulunmasına karşın; 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca sanık ve mağdura uzlaşma teklifinde bulunulup, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi;
5)Mahkemece, hükmolunan cezanın miktarı itibariyle olanaklı olmadığı şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve ertelenmesine yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 51. ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddelerindeki koşulların oluşup oluşmadığının tartışılarak, yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. Y.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 23/01/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.