Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/25039 E. 2013/690 K. 17.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25039
KARAR NO : 2013/690
KARAR TARİHİ : 17.01.2013

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları bakımından kanun yararına bozma talebinin temyiz incelenmesinden sonra değerlendirilebileceği belirlenerek hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1)Sanığın apartmana girdikten sonra herhangi bir daireye henüz girme girişiminde bulunmadan görgü tanığının sesini duyarak apartmandan ayrılmaya çalıştığı sırada yakalanması nedeniyle gerçekleştirmek istediği hırsızlık eyleminin bütün eser ve izlerini silme olanağının mevcut olduğu bir ortamda yakalanmış olması, gerçekleştirilmek istenen eylem için yapılan hareketlerin bütün eser ve izlerinin silinme olanağının mevcut olup olmadığının hazırlık hareketleri ile icra hareketlerini ayırmaya yarayan en önemli ölçüt olduğunun gerek uygulamada gerek öğretide benimsenmiş olması ve somut olayda apartmana giren sanığın hırsızlık suçu açısından herhangi bir dairenin kapısına ya da başka bir yere dokunmadan ayrılma ihtimalinin mevcut olması karşısında; gayri meşru amaçla apartmana giren ve kaçmak isterken apartmanın ortak kapısının camını kıran sanığın konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar vermek suçlarından sorumluluğu düşünülebilir ise de, hırsızlık suçu açısından, henüz icra hareketlerine başlamamış olması nedeniyle hırsızlık suçunun unsurlarının oluşmadığından bahisle hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, sanığın hangi hareketlerinin icra hareketleri olarak kabul edildiğinin karar yerinde denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanmadığı gibi hırsızlık suçunun apartman sakinlerinden kime yöneltildiği ve buna bağlı olarak olayın mağdurunun kim olduğu dahi belirlenmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi;
Kabule göre de;
2)Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/192 Esas, 2009/342 Karar sayılı ve 29/12/2009 kesinleşme tarihli kararına göre sanığın doğum tarihinin 07/10/1990 olarak düzeltilmesine karşın, nüfusta kayıtlı önceki doğum tarihinin esas alınarak karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. T.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA , 17/01/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.