Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/24538 E. 2014/5125 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/24538
KARAR NO : 2014/5125
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2010/283432
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 6. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/09/2009
NUMARASI : 2009/154 (E) ve 2009/490 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 02/04/2009 yerine 03/04/2009 olarak yanlış yazılması, yerinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Müştekilerin soruşturma aşamasında uzlaşmak istemedikleri yönünde iradelerini açıklamış olmaları ve çocuk sanığın soruşturma aşamasında eylemi kimliği tespit edilememesi nedeniyle evrakı ayrılan Erkan ismindeki şahısla birlikte işlediklerini savunması karşısında Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K.’nın 22.01.2013 günlü, 2012/1142 esas ve 2013/ 17 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, TCK’nın 119. maddesi kapsamında nitelikli konut dokunulmazlığını bozma suçu, CMK’nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan; uzlaşma hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan dolayı aynı suça katılan fail sayısı gözetilerek sanık hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda ceza sorumluluğu olan ve bu suçlardan mahkumiyet hükmü kurulan sanık hakkında anılan Yasanın 5/1-a maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık Ş.. Ç.. müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında 5395 sayılı Kanunun 5.maddesinin uygulanması ile ilgili tedbir bölümünün karardan çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mala zarar verme suçundan adli para cezası olarak tayin edilen 80 günün, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın ve neticede belirlenecek olan adli para cezasının denetime olanak sağlayacak şekilde karar yerinde ayrı ayrı gösterilmemesi suretiyle TCK.nun 50/1-2-3 ve 52/1a maddelerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ş.. Ç.. müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.