Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/24531 E. 2014/596 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/24531
KARAR NO : 2014/596
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2010/281524
MAHKEMESİ : Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2010
NUMARASI : 2009/556 (E) ve 2010/179 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık H.. K.. hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları ile sanıklar Y.. Ş.. ile B.. G.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklardan H.. K.. hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümle ilgili olarak Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K.’nın 22.01.2013 günlü, 2012/1142 esas ve 2013/ 17 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, TCK’nın 119. maddesi kapsamında nitelikli konut dokunulmazlığını bozma suçu, CMK’nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan ve müştekinin uzlaşmak istemediği yönündeki beyanına göre, mahkemece uzlaşma hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; belirtilen suç/suçların sanık/sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar H.. K.. ve Y.. Ş.. ile sanık B.. G.. müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak, yerlerine ” TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin ayrı ayrı eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanıklar Y.. Ş.. ile B.. G.. hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
1-İddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre; sanıklar hakkında, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından 5271 sayılı CMK.’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, ek iddianamede düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden, sanıklara ek savunma hakkı tanınarak bu suçlardan da cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
2-Kabul ve uygulamaya göre,
Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Y.. Ş.. ile sanık B.. G.. müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.