Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/23321 E. 2014/1692 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/23321
KARAR NO : 2014/1692
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2010/254968
MAHKEMESİ : Kocaeli Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/03/2010
NUMARASI : 2008/338 (E) ve 2010/107 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2012/1142 Esas, 2013/17 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, TCK’nın 119. maddesi kapsamında nitelikli konut dokunulmazlığını bozma suçu, CMK’nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında kalıp uzlaşma hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki (3) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İşyeri dokunulmazlığını bozma suçları yönünden, suçların birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle TCK’nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuklar M.. Y.. ve R.. K.. hakkında mağdur R.. K..’ye yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçları nedeniyle bu dosyada açılmış bir dava bulunmadığı halde yargılama yapılarak hüküm kurulması,
3- Suça sürüklenen çocuklar M.. Y.. ve R.. K.. hakkında mağdur R.. K..’ye yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçları nedeniyle Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/3314 soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma sonucunda 2008/109 sayılı iddianameyle Kocaeli Çocuk Mahkemesine dava açıldığı hususu iddianamede bahsedilmesine rağmen bu dosyanın incelenmesi sağlanarak birleştirme konusu tartışılmadan, davanın sonuçlanması halinde ise dosyanın özetinin ve incelemesinin tutanağa geçirilmesi sağlanmadan eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
4-Mağdur İ.. Ç.. beyanında, işyerinden çalınan uzaktan kumandalı araba, para, anahtarlığın kendisine iade edildiğini belirtmesine rağmen iadenin zamanı tespit edilmeden; keza mağdur T.. A..’a ait işyerinden çalınan sakız ve çikolataların soruşturma aşamasında kollukça işyeri önünde poşet içerisinde bulunarak muhafaza altına alındığı gibi Suça sürüklenen çocuklardan M.. Y.. ve R.. K..’nin diğer suç nedeniyle yakalandıklarında suça konu yeri göstermek suretiyle mağdura iadeyi sağladıkları düşünülmeden; yine mağdur H.. A..’in de beyanında olay nedeniyle mağduriyetinin olmadığını söylemesi karşısında, zararının giderilip giderilmediği sorulmadan ve araştırılmadan; suça sürüklenen çocuklar hakkında -kısmi iade halinde mağdura etkin pişmanlık uygulamasına rızası bulunup bulunmadığı da sorularak- TCK’nın 168. maddesinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 61. maddesine aykırı şekilde somut ve yeterli gerekçe gösterilmeden soyut nedenlerle alt sınırdan uzaklaşılması,
6-Suça sürüklenen çocuklar hakkında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden TCK’nın 62, 51, 52/4, CMK’nın 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar M.. K.., Y.. S.., M.. Y.., R.. K.. ve S.. Y.. müdafiilerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi yönünden suça sürüklenen çocukların CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış haklarının korunmasına, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.