Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/19719 E. 2014/10264 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19719
KARAR NO : 2014/10264
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/353012
MAHKEMESİ : Gölyaka(Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/04/2011
NUMARASI : 2011/35 (E) ve 2011/79 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk T.. A.. hakkında mağdur H.. İ..’ye karşı işlenen hırsızlık suçu ile ilgili zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması mümkün görülmüş ve gerekçeli karar başlığında suça sürüklenen çocukların gözaltı sürelerinin gösterilmemiş olması yerinde giderilebilir eksiklik olarak değerlendirilmiştir.
I-Suça sürüklenen çocuk T.. A..’ın mağdur Y.. P..’a karşı işlediği hırsızlık, mağdur S.. Ş..’e ve Ö.. K..’a karşı işlediği mala zarar verme, suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Mağdur Y.. P..’a ait kilitli motosikletin sokak üzerinde bulunduğu sırada çalındığının anlaşılması karşısında, eylemin TCK’nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu halde suça sürüklenen çocuk hakkında aynı yasanın 141/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 5237 sayılı TCK’nın 31/1. maddesi uyarınca 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan yada davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 5/3. maddesi uyarınca tedbir olarak velisine teslimine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk T.. A.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuk hakkındaki 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/3 maddesi uyarınca tedbir olarak velisine teslimine ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk T.. A..’ın mağdur Y.. P..’a karşı işlediği mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçunun konusunu aynı zamanda hırsızlık suçunun konusu olan motosikletin kendisinin oluşturması durumunda, eylemin motosikletin mülkiyetine yönelik olması nedeni ile malın çalınması sırasında ve sonrasında motosikleti verilen zarardan dolayı mala zarar verme suçunun oluşmayacağının gözetilmeyerek mala zarar verme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması;
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk T.. A.. müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk T.. A..’ın, mağdur S.. Ş.. ve Ö.. K..’a karşı işlediği hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suça sürüklenen çocuk E.. Ç.., Cumhuriyet Başsavcılığı aşamasındaki beyanın da; saat.00.00’den sonra diğer suça sürüklenen çocuklarla peşi sıra suça konu eylemlerde bulunduklarını, sorgulama aşamasında ki beyanın da, ilk olayın mağduru Y.. P..’a karşı saat:19.00-20.00 sularında suçu işlediklerini daha sonra Tarık’la kaldıkları inşaata gittiklerini, 03.00 sularında uyandıklarını, yarım -bir saat sonra kaldıkları inşaatan çıktıklarını, mağdur S.. Ş..’e karşı saat. 05.00- 06.00 suları eylemde bulunduklarını, daha sonra da mağdur Ö.. K..’a karşı eylemde bulunduklarını beyan ettiği, suça sürüklenen çocuk T.. A.. sorgulama aşamasında ki beyanında; ilk olaydan sonra E.. Ç.. ile eve gittiklerini sonra evden çıkıp eylemleri gerçekleştirdiklerini, Cumhuriyet Başsavcılığı aşamasında ki beyanında; suça konu eylemleri saat:03.30 ve devamında işlediklerini beyan ettiği, suça sürüklenen çocuk Y.. A.. Cumhuriyet Başsavcılığında ki beyanın da; ilk olayı saat 21.00 sularında işlediklerini daha sonra ayrıldığını beyan ettiği, mağduru Y.. P..’ın beyanından kendisine karşı işlenen hırsızlık suçunun saat.19.00- 22-30 sularında gerçekleştiğinin anlaşıldığı, olay günü güneş’in saat:06.51’de doğduğu da nazara alınarak beyanlar arasında ki çelişkiler giderilerek, atılı suçların gece vakti işlendiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılıp gösterilmeden suça sürüklenen çocuğun atılı suçları saat. 00.00 ‘dan sonra gece işlediğinden bahisle yetersiz gerekçe ile TCK’nın 143. ve 116/4. maddesi ile uygulama yapılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 5237 sayılı TCK’nın 31/1. maddesi uyarınca 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan yada davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 5/3. maddesi uyarınca tedbir olarak velisine teslimine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk T.. A.. müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
IV-Suça sürüklenen çocuk E.. Ç.. hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK’nın 05.03.2013 günlü, 2012/1-1560 esas ve 2013/81 karar sayılı ve aynı günlü 2013/8-131 esas ve 2013/75 karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, temyiz incelemesinden önce sanığın ölmesi hâlinde, müsadereye tâbi eşya olsa bile 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesi uyarınca, hükmün bozulmasıyla yetinilmesi, müteakip işlemlerin ise; mahkemesince yapılması gerekir.
UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre, suça sürüklenen çocuğun 30.05..2012 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK’nın 223/8 ve TCK’nın 64/1. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuğun öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ErhanÇelik müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.