Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2012/10237 E. 2014/1189 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10237
KARAR NO : 2014/1189
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/336595
MAHKEMESİ : Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/02/2011
NUMARASI : 2007/206 (E) ve 2011/109 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermek

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Y.C.G.K.’nın Dairemizce de benimsenen 22.01.2013 günlü, 2012/1142 esas ve 2013/ 17 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, TCK’nın 119. maddesi kapsamında nitelikli işyeri dokunulmazlığını bozma suçu, CMK’nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan; uzlaşma hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-29/12/2003 tarihli yer gösterme tutanağında yakınan M.. K.., olay olduğunda parmak izi uzmanlarının inceleme yaptığını ifade etmesi karşısında, tatbike elverişli parmak izi ele geçirilip geçirilmediği, ele geçmiş ise kime ait olduğu araştırılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Sanık İ.. D..’un 29/12/2003 tarihli yer gösterme tutanağında sanık T.. T..’un çalınan makineleri …….plakalı araç sahibine sattığını beyan ettiğinin ve bu aracın kayden maliki olan S..M..’in soruşturmada alınan beyanında aracı 18.12.2003 tarihinde haricen H… Ş… isimli şansa sattığın beyan ettiğinin anlaşılması karşısında bu şahsın ve başka suçtan yakalandığında sanıklar İ.. D.. ve T.. T..’un adını veren E… Ö. isimli şahsın tanık olarak beyanları alınıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tespiti gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3- Sanık Tahir’in, mağdur M.. K..’ye karşı 765 sayılı TCK’nın 493/1-son maddesine suçun gerektirdiği cezanın alt sınırına göre, zorunlu olarak savunman atanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesine aykırı davranılması,
4- Sanık İ.. D..’un yakınan R.. E..’e yönelik eylemi nedeniyle, internetten alınan güneşin doğuş ve batışına ilişkin çizelgede, olay günü (sanık ve yakınanın 30/12/2003 tarihli yer gösterme tutanağında olayın 1,5 ay kadar önce gerçekleştiğini beyan etmeleri karşısında suç tarihi 15/11/2003 olarak kabul edilerek) güneşin 06:48’de doğduğu, 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi gereğince gece vaktinin 05:48’de son bulacağı, sanık suçu 06:00 sıralarında işlediklerini beyan etmesi karşısında, eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerektiğinden, sanığın eylemlerine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1.maddesiyle 5237 sayılı Yasanın 142/1-b, 116/2, 119/1-c, 151/1. maddeleri uyarınca, mala zarar vermek suçu ile ilgili olarak uzlaşma koşulları da değerlendirilerek uygulama yapılarak, cezalar ayrı, ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, uzlaşma hükümleri tatbik edilmeden ve eylemin gece vakti işlendiği kabulle karşılaştırma yapılarak hüküm kurulması,
5- Her iki sanığın yakınan M.. K..’ye karşı eylemleri nedeniyle; internetten alınan güneşin doğuş ve batışına ilişkin çizelgede, olay günü (sanık ve yakınanın 29/12/2003 tarihli yer gösterme tutanağında olayın 2 ay kadar önce gerçekleştiğini beyan etmeleri karşısında suç tarihi 29/10/2003 olarak kabul edilerek) güneşin 06:28’de doğduğu, 5237 sayılı TCK.nın 6/1-e maddesi gereğince gece vaktinin 05:28’de son bulacağı, sanık suçu 06:00 sıralarında işlediklerini beyan etmesi karşısında, eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan 5237 sayılı Yasanın 143. maddesiyle uygulama yapılması ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçu için ise, aynı gerekçelerle anılan Yasanın 116/2-4. maddesiyle hüküm kurulması neticesi fazla ceza tayini,
6- Her iki sanığın yakınan M.. K..’ye karşı eylemleri nedeniyle; suç tarihi itibariyle mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, CMK’nın 253. ve 254. maddelerinde öngörülen yöntemlere uygun olarak sanıklara ve yakınana uzlaşma önerisinde bulunulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmeden eksik inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması,
7- Sanıkların kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezası ile mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
8- Her bir sanığın sarfına sebebiyet verdiği yargılama giderinin ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken, “müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar T.. T.., İ.. D.. ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.01.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.