Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2011/8285 E. 2012/9925 K. 30.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/8285
KARAR NO : 2012/9925
KARAR TARİHİ : 30.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
(Kapanan Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi)
SUÇ : Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında katılan PTT Genel Müdürlüğüne yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Adli sicil kaydına göre kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanık …’ın temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık hakkında yakınan Yakup Gürsoy’a yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Adli sicil kaydına göre kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, suç tarihinde gece vakti yakınanın çalıştığı spor kulübüne girip, odaların muhkem kilitli kapılarını kırarak 1 adet vcd ile bir adet kaset çaları çantaya koyup, kapı önüne bırakarak yan taraftaki PTT Şubesine girmeye çalışırken ihbar üzerine gelen kolluk görevlilerine yakalandığının anlaşılması karşısında; eyleminin tam kalkışma aşamasına ulaştığı gözetilmeden, 765 sayılı TCK’nın 62. maddesi yerine aynı Kanunun 61. maddesiyle uygulama yapılması,

2-5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Kanunun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 493/1, 62, 81/2. maddelerinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143/1, 35, 53. maddesine uyan hırsızlığa kalkışmanın yanı sıra, aynı Kanunun 116/2-4, 53/1 ve 151/1, 53/1. maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu ve bu suçlar yönünden CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin uygulanma olanağı değerlendirilip sonucuna göre, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Kanunun yeniden belirlenmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 30.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.