YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/7718
KARAR NO : 2012/9575
KARAR TARİHİ : 18.04.2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 5237 sayılı TCK’un 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Yasanın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’un 493/1. maddesinde tanımlanan suçun öğelerinin farklı olduğu, sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’un 142/1-b, 143 maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun yanı sıra dava zamanaşımı süresi içerisinde aynı Yasanın 116/2-4. maddesine uyan geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozmak ve yakınma bulunduğundan 151/1. maddesinde tanımlanan mala zarar vermek suçlarını da oluşturduğu; bununla birlikte sanığın adli sicil kaydında bulunan erteli hükümlülüğünün infaz edilmediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 765 sayılı TCK’un 522. maddesi uygulanarak suça konu eşyanın değeri olan 300.000.000 TL’nin hafif olarak kabul edilmesi ve sonucuna göre, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’un ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Yasanın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- 5237 sayılı TCK’un 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanık hakkında 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 18.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.