Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2011/4039 E. 2012/8669 K. 10.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/4039
KARAR NO : 2012/8669
KARAR TARİHİ : 10.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1- Sanıkların üzerine atılı eylemin, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 493/1-son maddesi kapsamında kalması nedeniyle, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca üst sınırı en az 5 yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada sanığın istemi aranmadan müdafii atanması gerektiği gözetilmeyerek, sanıklardan …’nun talimatla sorgusunun yapıldığı oturum ile hükmün tefhim olunduğu oturumda müdafi bulundurulmayarak savunma hakkının kısıtlanması,
2-Sanıkların zora dayalı olduğunu bildirdikleri kolluk ifadeleri dışında mahkumiyetlerine yeterli kesin, inandırıcı ve hukuka uygun kanıtlar karar yerinde gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde hükümlülüklerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Öncelikle olay yerinde mahkemece keşif yapılarak suça konu iş yerine girilen yerin sağlam ve dayanıklı olup olmadığı, şahsi çeviklik gerektirip gerektirmediği duraksamaya yer bırakmayacak şekilde araştırılıp saptanarak,765 sayılı yasaya göre suç vasfının belirlenmesinden sonra, sanıkların kolluk ifadelerinde çaldıklarını bildirdikleri fotoğraf makinasının sanıklarca çalınıp çalınmadığı hususunun müştekiden de sorularak tespit edilerek bilgisayar parçaları ile birlikte değeri tespit edildikten sonra, sanıklara ait hükümlülükler getirtilip infaz tarihleri de belirlenerek 765 sayılı kanun uyanınca tekerrür hükümleri ile buna bağlı olarak aynı kanunun 522. maddesi hükümlerinin de uygulanıp uygulanmayacağının belirlenip, 5237 sayılı TCY’nın aynı suça uyan 142/1-b, 116/2 ve 151/1. maddeleri bakımından anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında değerlendirme ve uygulama yapılarak konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları bakımından 5271 sayılı CMUK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma girişiminde bulunulduktan sonra , eylem saatini tam olarak bilmeyen müştekinin bildirdiği zaman aralığında gündüz vaktine rastlayan zaman diliminin de yer aldığı gibi soruşturma aşamasında ikrarda bulunup daha sonra suçlamayı kabule etmeyen sanıkların eylem saati konusunda açıklama yapmamış olmaları karşısında; suçun gece vakti işlendiği hususundaki delillerin neler olduğu ortaya koyulup tartışılarak her iki yasanın ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması suretiyle lehe yasanın saptanması gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması,
2-5237 sayılı TCK.’nun 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.