YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/25139
KARAR NO : 2012/27900
KARAR TARİHİ : 24.12.2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Adet gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Adli sicil kaydına göre kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanıklar hakkında, hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı kabul edilmiş, sanıklar …, … ve …’ın arkadaşları … ile beraber suç tarihinde gece vakti saat 02:45 sıraları adet veya kullanımları gereği inşaatta bırakılan panolardan 100 tanesini inşaattan çıkarıp geldikleri araca yükleyip götürmek için yol kenarına istifledikleri sırada yakalandıklarının anlaşılması karşısında; mahkemece sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesine uyan suçu oluşturduğu kabul edilerek, anılan madde ile uygulama yapılmasında ve yine sanıklar hakkında temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi uygulanırken ayrıntılı gerekçe gösterilmeden 1/3 oranında ceza artırılmış ise de; hırsızlık suçunun saat 02:45 sıralarında gerçekleştirilmesi ve zamanın suçun işlenmesinde kolaylaştırıcı etkisi gözetildiğinde mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (1 ve 3) nolu bozma isteyen düşünceler benimsenmemiş, sanıklar hakkında teşebbüs nedeniyle hüküm kurulurken uygulanması gereken 5237 sayılı TCK’nın 35/2. maddesinin kararda gösterilmemesi yerinde eklenmesi olanaklı yazım hatası olarak görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanıklar Metin Yüksel ve Zafer
Yabangülü müdafiilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Sanıklar …, … ve …’ın arkadaşları … ile beraber suç tarihinde gece vakti saat 02:45 sıraları adet veya kullanımları gereği inşaatta bırakılan panolardan 100 tanesini inşaattan çıkarıp geldikleri araca yükleyip götürmek için yol kenarına istifledikleri sırada yakalandıklarının anlaşılması karşısında; mahkemece sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesine uyan suçu oluşturduğu kabul edilerek, anılan madde ile uygulama yapılmasında ve yine sanıklar hakkında temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi uygulanırken ayrıntılı gerekçe gösterilmeden 1/3 oranında ceza artırılmış ise de; hırsızlık suçunun saat 02:45 sıralarında gerçekleştirilmesi ve zamanın suçun işlenmesinde kolaylaştırıcı etkisi gözetildiğinde mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (1 ve 3) nolu bozma isteyen düşünceler benimsenmemiştir
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık hakkında teşebbüs nedeniyle hüküm kurulurken uygulanması gereken 5237 sayılı TCK’nın 35/2. maddesinin kararda gösterilmemesi ,
2- Suç tarihinde sabıkasız olan sanık hakkında, üzerlerine atılı suçun niteliği, cezanın türü ve süresine göre; hükümden sonra 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.