Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2011/23698 E. 2011/6286 K. 23.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/23698
KARAR NO : 2011/6286
KARAR TARİHİ : 23.11.2011

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Müştekiye ait otomobilin suç tarihinde kilitlenip parkedildiği yerden suça sürüklenen çocuklar tarafından kelebek ön camın kilitleme mandalı zorlanıp kırılarak açıldıktan sonra torpido gözünde saklı yedek anahtar ile çalıştırılıp Adana’ya gitmek üzere bulunduğu yerden yaklaşık 500 metre ileriye götürüldüğü, daha sonra da sanıkların anayol üzerinde görülüp yakalanmamak için tarla yoluna sapıp yaklaşık 2 kilometre kadar daha gittikleri ancak aracın tekerinin patlak olması nedeniyle tarla yolunda kaldığı, aracı tekrar çalıştıramayan sanıkların aracı orada bırakıp araçtan bir paket sigara, ekmek, domates, peynir de aldıktan sonra uzaklaştıkları, sanıkların bu şekilde gerçekleşen eyleminde, suç tamamlanmış olduğu halde teşebbüs hükümlerinin uygulanması,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uygulanırken, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girip 5377 sayılı Kanunla 08.07.2005 tarihine kadar yürürlükte kalan haline göre sanık lehine olarak 2/3 oranında indirim yapılması gerekirken aleyhe olacak şekilde 1/2 oranında indirim yapılarak fazla ceza tayini,
3-TCK’nın 31/2. maddesinin yukarıda açıklandığı üzere doğru şekilde tatbikinden sonra ortaya çıkacak kısa süreli hapis cezasının da TCK’nın 50. maddesi gereğince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinden önce kesinleşen kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmadığı halde, yetersiz gerekçe ile sabıkalı olduğundan bahisle suç işleme eğilimi gözönüne alınarak 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk …’nin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesine göre suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.