Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2011/19158 E. 2012/25328 K. 27.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/19158
KARAR NO : 2012/25328
KARAR TARİHİ : 27.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Ceza Genel Kurulunun 07.06.2011 gün, 2011/2-60 esas ve 2011/126 karar sayılı ilamında; 765 sayılı Yasa hükümleri uyarınca verilen ve 647 sayılı Yasanın 6. maddesine göre ertelenen cezanın deneme süresi içinde ikinci bir suçun işlenmiş olması halinde, erteli hükmün 5237 sayılı Yasa döneminde işlenmiş suç açısından tekerrüre esas alınmasının olanaklı olduğu, 647 sayılı Yasanın 6. maddesinde düzenlenen erteleme kurumu ile 5237 sayılı Yasanın 51. maddesinde düzenlenen erteleme kurumu arasında uygulanma koşulları ve hukuksal sonuçları bakımından oldukça büyük farklılıklar bulunduğu, bu itibarla, 647 sayılı yasa hükümlerine göre erteli ilam nedeniyle deneme süreleri bakımından 765 sayılı Yasanın 95. maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin göz önünde bulundurulması gerektiği yönündeki tespit karşısında; hüküm tarihinden itibaren 647 sayılı Yasanın 6 ve 765 sayılı Yasanın 95. maddesi uyarınca hesaplanan 5 yıllık deneme süresi içinde suç işleyen sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini ve nitelendirmede kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 
Ancak; 
1- Olaydan yaklaşık bir hafta sonra bir işyerinden hırsızlık yaptıktan sonra ve başka bir işyerinden de hırsızlığa teşebbüs ederken yakalanan sanıkların güttüğü amaç ve saik ile müştekinin işyerinden çaldıkları 350 TL değerinde çelik kasa ve 7500 TL değerindeki üç adet makinenin değerinin fazla olduğu değerlendirilmeden, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesine aykırı olarak temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi,
../.
2
2- 05.11.2006 tarihinde başka bir işyerinden de hırsızlığa teşebbüs ederken sanıkların yakalanmaları üzerine, sanık …’nin kolluk görevlisine müştekinin işyerinden çelik kasa ve makine çaldıklarını söyleyip makinelerin bulunduğu ve çelik kasayı attıkları yeri göstermesi üzerine, parçalanmış vaziyette çelik kasanın ve içindeki montun bulunup makineler ile birlikte müştekiye teslim edildiğinin anlaşılması; müştekinin de 09.01.2007 tarihli oturumda, çelik kasanın parçalanmasından kaynaklanan 350 TL zararı ile işyerine verilen zararının tamamını sanıklar tarafından karşılandığının beyan edilmesi karşısında; müştekiden zararının tamamının ne zaman karşılandığı sorularak sonucuna göre, 5237 sayılı TCK’nın 168/1 ve 168/2. madde ve fıkralarının uygulanma koşulları değerlendirilmeden hüküm kurulması,
3- 5275 sayılı CGTİHK’nun 108. maddesi uyarınca denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu düşünülmeden sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve … müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 27.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.