Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2011/15368 E. 2012/8692 K. 10.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/15368
KARAR NO : 2012/8692
KARAR TARİHİ : 10.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

I-Sanıklar … ve Osman Yıldız hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından islendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ve Osman Yıldız müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nun 53/1. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık Abdullah Alcı hakkında kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanığın tüm aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmemesi ile dosyada suçun sanık tarafından işlendiğine dair diğer sanık Cafer Kılıç’ın atfı cürüm mahiyetindeki beyanından başka delil bulunmaması karşısında beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Abdullah müdafıinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
III-Sanık Cafer Kılıç hakkında kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakim takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, yakınanın işyerinden diskman çaldıktan sonra pişman olarak yakmana olayı anlattığı ve tüm aşamalarda yüklenen suçu kabul edip, çaldığı diskmanları bıraktığı ve sattığı kişilerin yerini göstererek, soruşturma aşamasında iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; kısmi iade nedeniyle yakınandan rızası sorularak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/1-4. maddesinin uygulama koşullarının tartışılmaması,
2-Yakınana karşı eylemi nedeniyle hüküm kurulması sırasında TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle 1/2 yerine 1/3 oranında indirim yapılması,
3-Sanık hakkında, hükümden sonra 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 5728 sayılı Yasa’nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14 ve aynı maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Cafer Kılıç müdafıinın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklaman nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZALMASINA, 10.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.