Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2011/15226 E. 2012/8600 K. 10.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/15226
KARAR NO : 2012/8600
KARAR TARİHİ : 10.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükümlünün, önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunması nedeniyle 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla, yapılan incelemesinde;
1- Müştekiler Salih Kayhan, Firdes Maltepe, …, …, …, …’na yönelik eylemlerinden kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hükümlü … müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2- Müştekiler …, …’e yönelik eylemlerinden kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
a- 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 493/1 maddesindeki suçun öğelerinin farklı olduğu, müştekilere yönelik eylemin 142/1-b maddesindeki hırsızlık suçunun yanı sıra aynı yasanın 116/1 maddesindeki konut dokunulmazlığını bozma ve 151/1. maddesindeki mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu, suç tarihine göre mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının uzlaşma kapsamında kaldığı, uzlaşma imkanı sağlandıktan sonra, hükümlünün eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1, 522 maddeleriyle, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 53; 116/1, 53 ve 151/1, 53 maddelerinde öngörülen özgürlüğü bağlayıcı cezanın türü, alt ve üst sınırları bakımından anılan yasanın 7/2, 5252 sayılı yasanın 9/3. maddeleri ışığında uygulama yapılıp sonucuna göre lehe olan yasanın belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 10.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.