Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2011/13663 E. 2011/6977 K. 24.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/13663
KARAR NO : 2011/6977
KARAR TARİHİ : 24.11.2011

Hırsızlık suçundan sanık …’ın, lehine kabul edilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1, 35/2, 145, 50/1-a, 52. maddeleri gereğince 600,00 yeni Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, sanığa İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/63-751 sayılı ilamıyla verilen erteli cezanın anılan Kanun’un 51/7. maddesi uyarınca aynen infazına dair İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/11/2005 tarihli ve 2005/437-848 sayılı kararının infazı sırasında, 600,00 Türk lirası adli para cezasının 6 gün hapis cezasına çevrilerek 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 19/1 maddesine göre sanığın şartla tahliyesine ilişkin anılan Mahkemenin 10/06/2009 tarihli ve 2009/34 müteferrik sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2009 tarihli ve 2009/507 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01/09/2009 gün ve 2009/10111/48168 sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/09/2009 gün ve 209920 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 30/04/2008 tarihli ve 2008/3448-7736 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, ” 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasa ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/6 maddesinde yer alan ‘yaptırım ibaresi’ ‘tedbirin’ olarak değiştirildiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4 ve 9. fıkraları yeniden düzenlendiği ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırıldığı, yasa değişikliğinin doğrudan hükmedilen ve hapisten çevrilen adlî para cezalarının infazına ilişkin farklı rejimleri ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirildiği, adlî para cezalarının tamamının bu değişiklikten sonra 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinde belirtilen yönteme uygun biçimde infaz edileceği, bu değişiklikten sonra hapisten çevrilen para cezasının yerine getirilmemesi durumunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/6 maddesi uygulanamayacağı, bir başka deyişle hükmü veren mahkemenin kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen çektirilmesine karar veremeyeceği” gözetilmeden, infazda kısıtlamaya neden olacak surette yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 05.06.2007 gün ve 2007/113 Esas, 2007/127 ve 07.12.2010 gün ve 236/254 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere;
Suç tarihi ister 01.06.2005 tarihinden önce, isterse sonra olsun, 5237 sayılı TCK.nun 50 ve 52. maddeleri uyarınca verilmiş olan adli para cezalarının ödenmemesi üzerine yapılması gereken hapse çevirme işleminin, bu maddeler ile kurulması amaçlanan sistemin ayrılmaz bir parçası olan 5275 sayılı Kanunun 106.maddesi uyarınca yapılması zorunludur.
Bunun dışında, belirtilen şekilde tayin edilmiş olan adli para cezalarının, daha lehe infaz hükümleri içerdikleri gerekçesiyle, 647 sayılı Kanun uyarınca veya 5275 sayılı Kanunun geçici 1 veya 5252 sayılı Kanunun 5/3 maddelerinden biri nazara alınarak hapse çevrilmesi olanaklı değildir.
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/3 ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 1. maddelerinde öngörülen, adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle hapse çevrilmesinde bir gün karşılığı olarak 100 Türk lirasının esas alınacağına ilişkin hükmün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun dışındaki diğer kanunlarda yer alan adli para cezalarının ödenmemesi durumunda geçerli olduğu, nitekim 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde, ‘Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir’ hükmünün yer aldığı cihetle, 5237 sayılı Kanun uyarınca verilen, adli para cezasının gün karşılığı olarak miktarı belirtilen ilamlarda, mahkemece bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ne kadar ise, aynı miktar üzerinden ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesi gerekmektedir.
Görüldüğü üzere; 5237 sayılı Yasanın 50 ve 52.maddeleri uyarınca hükmolunan para cezasının infazının, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106.maddesine göre yapılması gerekmekte ve bu şekilde hükmedilen para cezasının ödenmemesi halinde; para cezasından hapse çevirme işlemi yapılırken, 5237 sayılı Yasanın 50 veya 52. maddeye göre hangi miktar üzerinden paraya çevirme işlemi yapılmış ise aynı miktar üzerinden hapse çevirme işlemi yapılması ve ayrıca bu durumda koşullu salıverme hükümlerinin uygulanmaması gerektiği cihetle, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2009 tarihli ve 2009/507 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine 23.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi