Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/850 E. 2023/3449 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/850
KARAR NO : 2023/3449
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, haczedilen taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiği; mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.10.2021 tarih ve 2021/4070 E. – 2021/8697 K. sayılı ilamı ile; meskeniyet şikayetine konu taşınmazdaki ipoteğin iradi ipotek olduğu, haciz tarihi itibariyle kredi borcunun devam edip etmediğinin sorularak alınan cevabi yazıya göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği, İlk Derece mahkemesince, bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama neticesinde haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu kredi borcunun ödenmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından temyiz başvurusunda bulunulduğu, mahkemece 01.11.2022 tarihli karar ile temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verildiği, bu kez son kararın temyiz konusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 364. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen …. nihaî kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yukarıda belirtilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” hükmüne, yine aynı Kanun’un 366/1. maddesinde de “İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre yapılır ve onbeş gün içinde karara bağlanır.” hükmüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361/1. maddesi’nde de, “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, icra yargılamasında temyiz yoluna başvurma ve incelemesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre yapılacağı, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, kararın
tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulacağı şüphesizdir.
Bununla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi, “Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren ilk derece mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge adliye mahkemesine gönderilir.” hükmünü, 373/4. maddesi de “ Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Görüldüğü üzere söz konusu hükümler, Yargıtay ilgili dairesince verilen tamamen veya kısmen bozma kararının, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise, bölge adliye mahkemesinin esastan reddi kararının kaldırılarak, gerekli yargılamayı yapmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderileceğini ve ilk derece mahkemesince de bozma kararına uyulması doğrultusunda verilecek kararın ise temyiz kanun yoluna tabi olacağını açıkça ortaya koymaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde, Dairemizce; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararının kaldırılarak, icra mahkemesi kararının kısmen veya tamamen bozulması üzerine, bozma kararına uyulması doğrultusunda icra mahkemesince verilecek kararın temyize tabi olacağı ve temyiz süresinin de icra mahkemesi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta olacağı şüphesizdir. Aksine bir mevzuat hükmü de mevcut değildir.
Somut olayda; Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesinin esas hakkındaki kararının borçluya tebliğ edilmediği, kararın 31.10.2022 tarihinde borçlu tarafından temyiz edildiği, dolayısıyla temyiz başvurusunun süresi içerisinde yapılmış olduğu anlaşılmakla, Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 01.11.2022 tarih, 2021/345 Esas 2022/325 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına oy birliği ile karar verildikten sonra Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 30.09.2022 tarih, 2021/345 Esas 2022/325 Karar sayılı asıl kararının temyiz incelemesine geçildi:
Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bozma gereğine ve usule uygun İlk Derece Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 17.05.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.