Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/7596 E. 2023/5592 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7596
KARAR NO : 2023/5592
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/ipotek maliki tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi ipotek maliki, icra mahkemesine başvurusunda, diğer fesih nedenleri ile birlikte icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine itirazı üzerine mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini ileri sürerek ihalenin feshi talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, istemin reddine ve ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihalenin feshi isteminin reddine, şikayetçi aleyhine para cezası takdirine yer olmadığına karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Kıymet takdirine itiraz davası, İİK’nın 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Mahkemece yapılacak iş, icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı keşif tarihi itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler.
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir. (HGK’nın 16.06.2020 tarih, 2017/12-742 E. – 2020/406 K.)
Somut olayda; İstanbul … 17. İcra Müdürlüğünün 2019/10 Tal. sayılı dosyasında gayrimenkul değerleme uzmanından alınan 04.02.2019 tarihli kıymet takdir raporunda,

üzerinde müşterek ipotek bulunan, ihaleye konu … Mevkii 1214 ada 1-2-3-19-20-21-22 numaralı her bir parselin kıymetinin (arsa +bina) ayrı ayrı tespit edildiği, (toplamda 20.367.201,00 TL.) İİK’nın 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin geçmesi üzerine İstanbul … Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2021/643 Tal. sayılı dosyasında gayrimenkul değerleme uzmanından alınan kıymet taktir raporu ile keşif tarihi 30.03.2021 itibariyle taşınmazın toplam değerinin 18.612.750,00 TL olarak tespit edildiği, alacaklı ve şikayetçinin taşınmaza takdir olunan değerin düşük olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmeleri üzerine, İstanbul … 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/234 E. sayılı dosyasında, gayrimenkul değerleme uzmanı, inşaat mühendisi ve harita mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan alınan kıymet takdir raporunda ise, icra keşif tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 18.034.000,00 TL olarak belirlendiği görülmüş, hazırlanan rapora şikayetçi tarafından itiraz edilmiş ise de; mahkemece itiraz dikkate alınmayarak, İstanbul … 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.09.2021 tarih, 2021/234 E. 2021/631 K. sayılı kararı ile ihaleye konu taşınmazın değerinin 18.034.000,00 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İcra müdürlüğünce gayrimenkul değerleme uzmanından aldırılan kıymet takdir raporları ile itiraz üzerine mahkemece bilirkişi kurulundan aldırılan kıymet taktir raporu, günümüz ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde; taşınmazın değerinin, 2019 yılında daha yüksek belirlenmiş iken 30.03.2021 itibariyle hangi gerekçe ile düştüğüne dair net değerlendirmeler içermediği, bu haliyle ihale konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilemediği, ayrıca şikayetçi tarafından sunulan, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/372 E. sayılı ortaklıktan çıkarılma davasında, şikayetçi şirketin mal varlığının tespiti için aldırılan, bilirkişi raporunda; ihale konusu taşınmazın değerinin 30.09.2021 tarihi itibariyle 41.210.500,00 TL olarak tespit edildiği de görülmekle, kıymet takdir raporlarında, ihale konusu taşınmazın tespit edilen değerleri arasında fahiş fark bulunduğu anlaşılmakta olup bu durumda, ihalenin feshi davasına bakan mahkemece, raporlar arası farklı değerlendirmelerin neden kaynaklandığının tespiti ile denetime elverişli ayrıntılı bir rapor alınmak sureti ile sonuca gidilmesi gerekmektedir.
O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, taşınmazın vasfı da gözetilerek; gayrimenkul değerleme uzmanı, inşaat mühendisi, harita mühendisi ve makine mühendisinden oluşacak konusunda uzman bilirkişiler kurulu marifeti ile mahallinde keşif yapılarak, taşınmazın değerine yönelik itirazlar denetlenerek, satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle (icra müdürlüğü keşif tarihi 30.03.2021) tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 14.03.2023 tarihli, 2023/541 E.-2023/691 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.