Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/657 E. 2023/1407 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/657
KARAR NO : 2023/1407
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kaldırma/Yeniden Hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul … 11. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine, ihale bedelinin %5’i oranında tazminatın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine, karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; satış ilanın tirajı elli binin üzerinde olmayan bir gazetede yayınlandığı, açık artırma tutanağında yazılan ihalenin başlangıç ve bitiş tarihinin gerçeği yansıtmadığı, satış ilanında ihale başlangıç bedeli ile elektronik ortamda teklif verme gün ve saatlerinin yazılmadığı, satış ilanı ve artırma şartnamesinde damga vergisi oranının belirtilmediği, ihaleye fesat karıştırıldığı, icra emri kıymet takdir raporu ve satış ilanının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, bu hususta İstanbul … 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/865 Esas sayılı dosyasının derdest olduğu, dosya kapsamında birden çok taşınmazın birlikte satılmasının ihaleye olan katılımı azalttığı, satış ilanının İstanbul Belediyesine tebliğine karar verildiğini ancak Belediyeye tebligat yapılmayarak ihalenin gerektiği gibi halka duyurulmadığını belirterek ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ihalenin usulüne uygun yapıldığı, davacının icra emri kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatlarının usulsüzlüğüne ilişkin İstanbul … 5. İcra Mahkemesinin 2018/865 Esas sayılı dosyası ile açtığı davanın reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, satış ilanının davacıya ve vekiline ayrı ayrı tebliğ edildiğini, aynı dosyada birden fazla taşınmazın ayrı ayrı satıldığını bildirerek davanın reddine, davacının ihale bedelinin %10’u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Davacının ihalenin feshi talebi ile açtığı davanın haksız olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek şikayetin reddine, ihale bedelinin %5’i oranındaki tazminatın da davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi vekili istinaf başvurusunda; takibin müvekkili yönünden iptal edildiğini, ortada geçerli bir takip bulunmadığından ihalenin yoklukla malul olduğunu, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen kararlar kesinleşmeden satışa gidilemeyeceğini, mahkemenin bu hususu resen göz önünde bulundurması gerektiğini, taraflarınca açılmış olan takibin iptaline yönelik şikayet kesinleşmeden ihale yapıldığını, satış ilanının davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, tebliğ zarfında müvekkilinin imzasının bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibin türünün ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olduğu, İstanbul … 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/865 talep konusunun şikayet olması sebebiyle ilgili dosyaya ilişkin istinaf incelemesinin satışı durduracacağı, satışın durdurulması gerekirken ihalenin yapılmış olmasının İİK’nın 363/son maddesine aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihalenin feshine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı vekili temyiz başvurusunda; İİK 363/son uyarınca istinaf başvurusu satışı durdursa da icra dairesince satışın durdurulmayarak gayrimenkulün satışa çıkartılmış olması ihalenin feshine sebebiyet vermeyeceği, borçlunun kendisine satış ilanının tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde şikayet yoluna başvurmadığından ve aynı zamanda yerel mahkemede açtıkları davada bu iddiayı ileri sürmediklerinden bu aşamada ileri sürülen iddia doğrultusunda İİK 363/son uyarınca ihalenin feshine karar verilmesi hatalı olduğunu,ihalenin feshi nedenleri arasında İİK 363/son uyarınca satışın durdurulmamasının yer almadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’ nun ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesi, 363/son maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.İİK’nın 363/son maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re’sen dikkate alınmalıdır. Borçlunun talep konusunun şikayet olması sebebiyle ilgili dosyaya ilişkin istinaf incelemesinin satışı durduracacağı, satışın durdurulması gerekirken ihalenin yapılmış olmasının İİK’ nın 363/son maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla; temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.