Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/578 E. 2023/1626 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/578
KARAR NO : 2023/1626
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi

SUÇ : Hakikate muhalif beyanda bulunmak
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Müştekinin 06.09.2010 havale tarihli dilekçesi ile; alacaklının alacağının tahsili amacıyla borçlu … Sağlık Ürünleri Tic.Ltd.Şti. aleyhine takip başlatıldığı, davalı 3. şahıs … Sağlık Ürünleri Tic.Ltd.Şti.’ne 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, davalı şirketin haciz ihbarnamesine itiraz ettiği, 89/1 haciz ihbarnamesine yapılan itirazın gerçeğe aykırı olduğu, dosya borçlusu … Sağlık Ürünleri Tic.Ltd.Şti.’nin alacaklının Türkiye distribütörü olduğu, aktiflerini aynı adreste bulunan ve benzer ortaklık yapısına haciz … Sağlık Ürünleri Tic.Ltd.Şti.’ne aktardığı, aktarımların mal alım satımı neticesinde olmadığı, bu nedenle gerçeğe aykırı beyanda bulunan davalı şirket yetkilisinin İİK 89/4 maddesi hükmünce mal ve hizmet bedeli kadar tazminata hükmedilmesi, sanık hakkında hakikate muhalif beyanda bulunmak suçundan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ( 2004 sayılı Kanun) 338 inci
maddesi gereğince cezalandırılması için dava açılmıştır.

2.Kadıköy 2. İcra Ceza Mahkemesinin 25.10.2011 tarihli kararı ile şikayet hakkının düşürülmesine, karar verilmiştir.

3.Kadıköy 2. İcra Ceza Mahkemesinin 25.10.2011 tarihli kararının müşteki vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 24.01.2013 tarihli ve 2012/20181 Esas, 2013/1312 Karar sayılı kararı ile “…Adı geçen şikayetçinin taraf olduğu toplam 12 dava dosyalarının duruşma defterine 10. sıradan 22. sıraya kadar kaydı yapılarak saat 10:00 – 11:00 arasında olmak üzere tek bir süre verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında; taraflar aleyhine haksız bir sonuca sebebiyet verilmemesi açısından, sözkonusu dosyalarla ilgili olarak davaların duruşmasının bitmesi muhtemel olan ve sonraki duruşmaların başlayacağı saat olan 11:00‘a kadar beklenerek gelen olmaması halinde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden bu saatten önce tutanak tutulmak suretiyle yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4…. … 7. İcra Ceza Mahkemesinin 20.12.2016 tarihli kararı ile; sanık hakkında hakikate muhalif beyanda bulunmak suçundan neticeten 1.800 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.

5…. … 7. İcra Ceza Mahkemesi 20.12.2016 tarihli kararının müşteki vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 09.04.2019 tarihli ve 2019/1804 Esas, 2019/5967 Karar sayılı kararı ile “…1-İİK’nın 338. maddesine aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede, haciz ihbarnamesine vekil aracılığı ile itiraz edildiği ve vekilin fiilinden dolayı asilin cezalandırılmayacağı gerekçesi ile sanığın beraatına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Tazminat isteminin reddine yönelik yapdan incelemede, İİK’nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı kanunun 89/4 maddesi uyarınca da tazminat talep edildiği, itirazın vekil tarafından yapılması durumunda dahi tazminat şartlarının doğmasına engel bir durum bulunmadığından, aynı kanunun 89/4 maddesindeki “îcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü ile Harçlar Kanunu’nun32. maddesinde yer alan “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.” hükmü uyarınca tazminata ilişkin dava ile ilgili olarak, yargılamanın yapılabilmesi için harcın yatırılması gerektiği cihetle, şikayetçi vekiline eksik dava harcı yatırması hususunda süre verilerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

6…. … 7. İcra Ceza Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında hakikate muhalif beyanda bulunmak suçundan, beraatine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Müşteki vekilinin beraat kararına yönelik temyiz isteği, sanık hakkında verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dosya kapsamında alınan 20.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davalı Ege Mar Dış Ticaret Ltd.Şti’nin ticari defterlerine göre, takip borçlusu … Sağlık Ürünleri Tic.Ltd.Şti.’nin 132.613,58 TL alacaklı olduğu, takip borçlusu … Sağlık Ürünleri Tic.Ltd.Şti.’nin ticari defterlerine göre ise davalıdan 139.661,48 TL alacaklı olduğu…” tespitlerinde bulunulduğu, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine verilen cevabın asılsız ve mesnetsiz olduğu, alacağın mevcut olduğunun gözüktüğü, bu halde sanığın hakikate aykırı beyanda bulunmuş olduğu,

suçun unsurlarının oluştuğu, itirazın vekil ile yapılmış olmasının sanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu hususunu değiştirmediği, avukatın, davada taraf olan kişi olmadığı, vekilin müvekkilinin kendisini yetkilendirdiği konuda müvekkilini temsil ettiği, her ne kadar itiraz vekil aracılığı ile yapılmış olsa da gerçeğe aykırı beyanın sahibinin vekil değil sanık olduğu, ortada hakikate aykırı şekilde verilmiş bir beyan olduğu ve kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ( 2004 sayılı Kanun) 338 inci maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2.Suç tarihi olan 05.08.2010 tarihinden itibaren temyiz incelemesi tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 05.08.2022 tarihinde inceleme sırasında gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle; … … 7. İcra Ceza Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli ve 2019/571 Esas, 2022/19 Karar sayılı kararına yönelik müşteki vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki davanın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.03.2023 tarihinde karar verildi.