Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/564 E. 2023/4222 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/564
KARAR NO : 2023/4222
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/215 (E) ve 2022/420 (K)
SUÇ : Alacaklısını zarar sokmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Müştekinin 05.08.2015 havale tarihli dilekçesi ile; rehin konusu … plakalı aracın parçalarının eksiltildiğini belirterek, sanığın cezalandırılması için şikayette bulunulmuştur.

2…. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14.01.2016 tarihli iddianamesi ile, sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
3. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2016 tarihli kararı ile, sanık hakkında muhafaza

görevini kötüye kullanma suçundan atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine, karar verilmiştir.

4. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2016 tarihli kararının müşteki vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 09.12.2021 tarihli ve 2020/32718 Esas, 2021/21040 Karar sayılı kararı ile “…Katılan ile kredi talebinde bulunan arasında yapılan rehin sözleşmesi nedeniyle yapılan teslimin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 289. maddesinde belirtilen “Resmen teslim olunan mal” kapsamında kalmadığı, bu nedenle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun oluşmayacağı ancak; katılan tarafından başlatılan icra takibi neticesi ele geçirilen rehinli aracın icra müdürlüğüne teslimi için kıymet takdiri sırasında birçok parçasının eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine sanığın araç üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunulduğu iddia olunan eyleminin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 331. maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçunu oluşturabileceği, bu suçla ilgili davaya bakmanın ve delilleri değerlendirmenin aynı Kanun’un 346. maddesi uyarınca icra mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,…” nedeniyle bozulmasına, karar verilmiştir.

5. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.03.2022 tarihli kararı ile, iddia olunan eylemin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 331 inci maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçunu oluşturabileceği, bu suçla ilgili davaya bakmanın ve delilleri değerlendirmenin aynı Kanun’un 346 ıncı maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli … İcra Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

6…. İcra Ceza Mahkemesinin,04.11.2022 tarihli kararı ile, sanık hakkında atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından beraatine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Müşteki vekilinin temyiz isteği, rehin konusu … plakalı araca ilişkin … 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1050 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, sanığın rehin konusu araçta yedieminlik görevini kötüye kullanarak araçta değer düşüklüğü meydana getirdiği ve bu nedenle de ihale bedelinin düşük sonuçlanmasına sebebiyet verdiği, aracın parçalarının kasten söküldüğü ve bedelin düşük gösterilmesinin amaçlanarak davranıldığı, durumun 30.01.2014 tarihli haciz tutanağından ve 07.02.2014 tarihli bilirkişi raporundan da açıkça anlaşıldığı, ilgili icra dosyası içerisinde bulunan … tarafından hazırlanan 07.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda da görüleceği üzere rehin konusu araçta pek çok ana parçanın olmadığı ya da hasarlı olduğunun belirtildiği ve bu nedenle de değerinde ciddi miktarda düşüklüğe sebebiyet vereceğinin belirtildiği, rehin konusu aracın kıymet takdirinin düşük gösterilmesi amacıyla araç üzerinde oynama yapıldığı ve çoğu parçasının söküldüğü, bir çoğunun da hasarlı hale getirildiği, sanığın beyanlarının asılsız ve mesnetsiz olduğu, suça konu rehinli aracın parçalarının eksik ve hasarlı şekilde teslim edilmesine rağmen aracın herhangi bir kazaya karışıp karışmadığı araştırılması gerekirken eksik inceleme ve atılı suçun unsurlarına uygun düşmeyen gerekçe ile beraat kararı verilmesinin isabetsiz olduğundan bahisle kararının bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ( 2004 sayılı Kanun) 331

inci maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen ve durduran bir nedenin de olmadığı, suç tarihi olan 18.03.2015 tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar sanık hakkında zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 18.03.2023 tarihinde inceleme sırasında gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … İcra Ceza Mahkemesinin,04.11.2022 tarihli ve 2022/215 Esas, 2022/420 Karar sayılı kararına yönelik müşteki vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki davanın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.06.2023 tarihinde karar verildi.