YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/451
KARAR NO : 2023/1685
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen İcra Müdürlüğü kararlarına karşı şikayet talepleri hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. TALEP
Alacaklı, İcra Müdürlüğünce İİK 97. maddesi gereğince karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, … 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/376 E.- 359 K. sayılı ilamı ile takibin talikine karar verildiğini, söz konusu kararın davalı üçüncü kişi şirkete 26.08.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, üçüncü kişi şirket tarafından teminatın yatırıldığını, ancak tebliğden itibaren 7 günlük süre içinde istihkak davası açılmadığından istihkak iddiasından vazgeçmiş sayıldığını bu nedenle İcra Müdürlüğünden yatırılan teminatın ödenmesine ve satış işlemlerine geçilmesini talep ettiklerini, ancak İcra Müdürlüğünce 30.12.2019 tarihli kararı ile taleplerinin reddine karar verildiğini, üçüncü kişi şirket vekilinin talebi üzerine İcra Müdürlüğünce 23.01.2020 tarihli kararı ile İİK’nın 99. maddesi uyarınca taraflarına dava açmak üzere 7 günlük süre verildiğini, … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin takibin talikine ilişkin kararının şikayet mahiyetinde olmadığı, anılan mahkemece teminat karşılığında takibin talikine karar verildiğini, İİK’nın 99. maddesi uyarınca işlem yapılmasına ilişkin karar verilmesinin mümkün olmayacağını belirterek İcra Müdürlüğünün 30.12.2019 tarihli ve 23.01.2020 tarihli kararlarının iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
II.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
İlk Derece Mahkemesince yapılan ilk yargılama sonucunda, şikayetin kısmen kabulüne ilişkin verilen karara karşı üçüncü kişi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davalı üçüncü kişinin istinaf başvurusunun kabulü ile şikayetin reddine karar verilmiş, karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 22.06.2022 tarih, 2022/1120 Esas, 2022/7680 Karar sayılı ilamı ile, … 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/376 E.- 359 K. sayılı ilamın gerekçesinde İİK’nın 99. maddesinden bahsedilmiş ise de İcra Müdürlüğünce takibin talikine karar verildiği, bu durumda dava açma yükümlülüğünün üçüncü kişide olduğu, üçüncü kişiye takibin taliki kararının 26.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden itibaren 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde üçüncü kişi tarafından istihkak davası açılmayarak istihkak iddiasınından vazgeçilmiş olduğundan alacaklının talebi üzerine İcra Müdürlüğünce takibe devam edilerek mahcuzlar hakkında satış işlemlerinin yapılmasına karar verilmesi gerektiği, ayrıca, istihkak iddiasından vazgeçmiş sayıldığından İcra Müdürlüğünce alacaklıya İİK’nın 99. maddesi uyarınca istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, öte yandan, takibin taliki için dosyaya yatırılan teminat alacaklının uğrayacağı muhtemel zararlar için hükmedildiğinden ilk derece mahkemesince verilen alacaklıya ödenmesi talebinin reddine ilişkin kararın yerinde olduğundan İlk Derece Mahkemesinin şikayetin kısmen kabulüne ilişkin kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye mahkemesince bozma ilamına uyarak üçüncü kişinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME
İİK 97/6. fıkrasında, üçüncü şahsın icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine istihkak davası açması gerektiği düzenlenmiştir. İcra Müdürlüğü’nce İİK’nın 96/1-2. maddelerindeki istihkak prosedürü yürütülerek, alacaklının süresinde itirazı halinde; İİK’nın 97. maddesi uyarınca dosyanın, takibin devamı veya durdurulması hakkında bir karar vermek üzere İcra Mahkemesine tevdi edilmesi gerekir. Üçüncü kişi, bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde dava açabilir. Bu çerçevede takibin durdurulması kararı dava açma yükümlülüğünün yer değiştirmesine neden olmadığından, takibin devamı veya durdurulmasına ilişkin her iki halde de dava açma yükümlülüğü 3. kişidedir. Öte yandan, takibin talikine veya devamına ilişkin karar gerekçesinde ya da hüküm fıkrasında dava açma yükünün kime düştüğünün belirtilmemesi üçüncü kişinin dava açma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır.
Somut olayda, İcra Müdürlüğünce takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmek üzere dosyanın İcra Müdürlüğüne gönderildiği, … 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.5.2019 tarih, 20 2019/376 Esas, 2019/356 Karar sayılı kararı ile, İİK’nın 97. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, üçüncü kişinin zilyetliğindeki malların haczedilmiş sayılacağı ve istihkak iddiasının İİK’nın 99. maddesi gereğince değerlendirileceği, bu suretle İİK’nın 97/1.-3. maddeleri ve 36. maddesi gereğince haczedilen mahcuz malların niteliği ve asıl alacak miktarı dikkate alınarak 50.000 TL teminat mukabilinde takibin talikine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulmadığı görülmüştür. Anılan karar, 26.8.2019 tarihinde üçüncü kişiye tebliğ edilmiş ise de, süresi içinde üçüncü kişi tarafından istihkak davası açılmamıştır.
Bu durumda, şikayete esas İcra Mahkemesi kararının gerekçesinde istihkak iddiasının İİK 99. maddesi gereğince değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ise de hüküm kısmında takibin talikine karar verildiği, takibin taliki kararı verilmesi halinde de dava açma yükünün yasa gereği üçüncü kişiye ait olduğu, ilamların infaz edilecek kısımlarının hüküm bölümü olduğu anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.