Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/4200 E. 2023/8310 K. 06.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4200
KARAR NO : 2023/8310
KARAR TARİHİ : 06.12.2023

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Asıl dava: alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine, birleşen dava ise; üçüncü kişinin İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirketin aynı katın muhtelif birimlerini kullandığı, mahcuzların üçüncü kişi ile borçlunun elinde haczedildiği, borçlu ve üçüncü kişi şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri, şirket yetkilileri arasında yakın akrabalık ilişkisi olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar üçüncü kişi vekili ve davalı borçlular tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 7.5.2019 tarih, 2016/8866 Esas, 2019/4670 karar sayılı ilamı ile,haciz tutanağındaki beyanlar ve bilgiler göz önüne alındığında haczin No:152/2’de mi yoksa No:152/1’de mi gerçekleştirildiği konusunda çelişki olduğundan haczi uygulayan memur ile haciz mahallinde keşif yapılarak, haczin hangi adreste uygulandığının belirlenmesi ve buna göre İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak haczin 3. kişinin adresinde yapıldığı, mülkiyet karinesinin davalı 3. kişi lehine olduğu, alacaklının karinenin aksini ispat edemediği gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
1)Mahkemece 20.2.2023 tarihli ek karar ile, temyiz başvurusunun süresi içinde olmaması sebebiyle reddine karar verilmiş, ek karara karşı asıl davada davacı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Karar temyiz edene 08.02.2022 tarihinde tefhim edildiği halde temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 20.02.2023 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Bu nedenle esasla ilgili ek karara ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2)Asıl davada davacı alacaklı, aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğini gerekçeli kararın tebliği ile öğrenmiş olup, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyizin süresinde olduğu anlaşıldığından ek kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, temyiz incelemesine geçilmekle;

Davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile asıl alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, asıl ve birleşen davalarda asıl alacak, mahcuzun değeri ve harçlandırılan dava değeri de dikkate alınarak vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken davalı taraf yararına hangi değer üzerinden hesaplandığı belli olmayacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı mahcuzun değeri ile asıl alacak miktarı dikkate alınarak hangisi az ise onun üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken fazla harca hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :
Yukarıda 2 no’lu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının İİK’nın 366 ve HUMK’nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi.