Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/416 E. 2023/3466 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/416
KARAR NO : 2023/3466
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı üçüncü kişi vekili; müvekkil şirkete ait işyerinde bulunan jeneratör üzerine haciz konulduğunu, haczedilen jeneratörün müvekkil şirkete ait olduğunu, borçlu şirketin müvekkiline olan borçlarının bir kısmını bu jeneratörü satarak ödediğini, bu durumun ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili evap dilekçesinde; hacze konu menkulü borçluya 16.4.2015 tarihinde sattığını, borçlunun da aynı gün menkulü davadışı Yeni Ünsa şirketine sattığını, davadışı şirketin borcunu ödememesi üzerine icra takibi yapıldığını, ihale yoluyla menkulun dosyanın alacaklısı olan borçlunun alacağına mahsuben menkulü aldığını ve doğruca 3. kişiye satarak onun deposuna naklettiğini öğrendiklerini, üçüncü kişi ile borçlu arasında danışıklı işlemler olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu jeneratörün davacı 3. kişinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, borçlu ile 3. kişi arasında gerçek bir satışın bulunduğu, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil kabul edileceği belirlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı vekili, takibin devamı ve taliki istemli taleple ilgili olarak malın 3. kişinin elinde haczedilmiş olduğu kabul edilerek İİK 99. maddesine göre süre verilmesi gerekirken hata ile müvekkiline süre verildiğinden, eldeki davanın açıldığını ancak davacının davayı açmak hususunda hukuki bir yararı olmadığını, davalı sıfatı olmadığından davanın öncelikle bu husustan reddi gerektiği, mahkemenin bu itirazlarına yönelik değerlendirme yapmadığını, bilirkişinin eksik inceleme yaptığını, müvekkili şirkete ait defterlerin incelenmediğini, ayrıca defterlerin tek başına ispat gücüne sahip olmadığını, Yargıtay kararlarına göre istihkak iddiasında bulunan kişinin bu malı nasıl aldığını ispatlaması gerektiğini, davacının bir fabrikayı besleyecek güçteki devasa 750 KW’lık jeneratörü alıp kullanabilecek bir şirket olmadığını, muvazaalı işlemlerde bulunduğunun açık olduğunu, davacının alacağı varsa bunun için takip dahi yapmadığını, bilirkişinin muhasebe kayıtlarına bakıp ona göre karar verdiğini, henüz muaccel olmamış ve ne zaman muaccel olacağı belli olmamış bir alacağın alelacele ve haciz üzerine kapatılmasının normal olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu jeneratörün davacı/3. şahsın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı/3.şahsın ticari defterlerinin lehine delil kabul edilebileceği, dava konusu jeneratörün davacı/3.şahsın depo olarak kullandığı adresinde haczedildiği, jeneratörün davacı/3.şahıs tarafından borçludan olan alacağına karşılık alındığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin gerçek belgelere dayandığı, davacı şirketin borç doğumundan çok önce kurulduğu, istihkak davası sırasında hangi kişiye olan borcun önce ödendiğinin ehemmiyeti olmadığı, dolayısıyla mahcuz malın 3. kişi elinde haczedildiği, yasal karinenin 3. şahıs lehine olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı alacaklı vekili, istinaf dilekçesini tekrarla muhsabe kayıtlarındaki alacak ve borç hesaplarının yanıltıcı olduğunu, borçlu ile üçüncü kişi arasında muvazaalı işlemler yapıldığını, borçu şirketin müvekkiline ve davacıya verdiği çeklerin seri numaralarına ve vade tarihlerine bakıldığında müvekkilinin alacağının daha önce muaccel hale geldiğini, ancak müvekkiline borcunu ödemediğini, ancak davacıya verdiği çeki bankaya ibra olur olmaz ödediğini, borçlunun menkulü ihaleden aldığı gün üçüncü kişiye fatura ettiğini, duruşmalı inceleme taleplerinin değerlndirilmediğini, kendilerininde defterlerinin icenelenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davacı vekili, kaldırma kararı öncesinde kurulan ilk hükümde; “2.577,30 TL yargılama giderleri ile AAÜT gereğince hesap edilen vekalet ücreti 12.350,00 TL’nin davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın bu kısmının davalı tarafından istinaf başvurusuna konu edilmediğinden vekâlet ücreti ve yargılama giderleri bakımından kurulan hüküm nedeniyle davacı yararına kazanılmış hak doğmuş olduğundan kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nın 96 ncı vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nın 97 ve 99 uncu maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ile davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gerekli olan 8.197,20 TL onama harcı içn peşin alınan 1.968.60 TL harcın mahsubu ile kalan 6.228,60 TL harcın temyiz eden davalı/alacaklı Universal Jeneratör San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline, temyiz eden davacı/3. kişiden alınması gereken 179,90 TL onama harcı için peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.