Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/4146 E. 2023/6654 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4146
KARAR NO : 2023/6654
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili tarafından ihalenin feshi şikayetiyle icra mahkemesine yapılan başvuru sonucunda, Mahkemece şikayetin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verildiği, şikayet eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, anılan karara karşı şikayet eden borçlu vekilince temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
İİK’nın 134/2. maddesinde “İhalenin feshini, 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 281 inci maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler ” hükmüne yer verilmiştir.
Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre de yurt içinde adres gösterme koşulunun ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler hakkında gerekli olduğu kabul edilmekle, takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şart aranmamaktadır. Ancak bu durum, takip dosyasında yurt içinde bir adresin mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali içindir. Borçlu veya alacaklı şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durum açıkça anılan maddedeki “yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edecektir.
Davacı asilin kendisini vekille temsil ettirmesi halinde dahi anılan maddede belirtilen bu koşulun yerine getirilmesi gereklidir. Zira vekilin vekaletten çekilmesi ihtimali gerçekleştiğinde davacı asile yapılacak tebligatlar için ve işin sürüncemede kalmamasını amaçlayan “yurt içinde adres gösterme” koşulu yerine getirilmelidir.
Somut olayda, ihalenin feshini isteyen takip dosyasının borçlusu konumunda olup, şikayet dilekçesinde; adresinin yurt dışında bulunduğu, yurtiçinde adresinin bulunmadığı, borçlunun haberi olmadan ihalenin yapıldığı ileri sürülerek ihalenin feshi isteminde bulunulduğu ve takip dosyasında borçlu tarafından kabul edilen bir yurt içi adresin bulunmadığı, satış ilanının borçlunun yurt dışındaki adresine gönderildiği, şikayet dilekçesinde de yurt içinde bir adresin gösterilmediği görülmektedir. Her ne kadar 26 Ekim 2007 tarihli vekaletnamede şikayet eden borçlu adresi olarak …

20/18 Polatlı/Ankara yer alsa dahi borçlu tarafından kabul edilen yurt içi adres bulunmadığından işbu adrese itibar edilmemiştir.
O halde, Mahkemece, İİK’nın 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan ihalenin feshine ilişkin istemin dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 08.03.2023 tarih, 2022/2495 E. – 2023/491 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Polatlı İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16.11.2022 tarih, 2022/133 Esas -2022/184 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.