YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/394
KARAR NO : 2023/960
KARAR TARİHİ : 20.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne, takibin iptaline karar verilmiştir.
Kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 09.02.2022 tarihli ve 2021/4935 Esas, 2022/1490 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2014/18448 esas sayılı takip dosyasında İİK’nın 71 ve İİK’nın 33/a maddeleri gereğince davacı borçlu … Mak. Amb. San. ve Tic. A.Ş. yönünden icranın geri bırakılmasına, diğer davacılar yönünden davanın reddi ile takibin devamına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı borçlular …, …, … vekili tarafından temyiz edilmekle; Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı/ borçlular vekili dava dilekçesinde; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2016 tarihli ve 2016/70 Esas, 2016/89 Karar sayılı kararı ile 31.03.2010 tarihinde alacaklı vekilinin talep açtığı, sonrasInda ise 29.03.2011 tarihinde talep açtığı bu süreçte 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu bunun sonrasında 24.12.2012 tarihinde talepde bulunduğu akabinde ilk olarak 16.12.2014 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu bu süreçte de 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verilmiştir.
III. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 09.02.2022 tarihli ve 2021/4935 Esas, 2022/1490 Karar Sayılı kararı ile,
“…
İcra kefillerinin taahhüdü, kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından, onlar bakımından uygulanacak zamanaşımı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipteki dayanak belge için TTK’nun ilgili hükümleri gereğince uygulanması gereken zamanaşımı süresi değildir. İcra kefilinin borcunun icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaletinin ise İİK’nun 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup bu gibi hallerde İİK’nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı tabiidir.
Somut olayda, …, … ve …’nün 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır.
Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK’nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir.
O halde, ilk derece mahkemesince, borcun zamanaşımına yönelik icra kefillerinin taleplerinin reddine, asıl borçlunun talebinin ise kabulü ile icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar …, … ve …’ün 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, asıl borçlunun talebinin ise kabulüne, icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2014/18448 esas sayılı takip dosyasında İİK’nın 71 ve İİK’nın 33/a maddeleri gereğince davacı borçlu … Mak. Amb. San. ve Tic. A.Ş. yönünden icranın geri bırakılmasına, diğer davacılar yönünden davanın reddi ile takibin devamına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar …, … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar …, … ve … vekili temyiz dilekçesinde; 24.11.2008 tarihinde başlatılan icra takibi kesinleşmeden 26.11.2008 tarihinde verilen icra kefaleti geçerli olmadığından, borçlu kefiller yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 71/2, İİK 33/a madde hükümleri
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.