Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/3682 E. 2023/4614 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3682
KARAR NO : 2023/4614
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/7. maddesi de gözetildiğinde icra mahkemesinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:

Davacı 3. kişi vekili, müvekkiline ait dava konusu makinanın dava dışı Alinda ünvanlı şirkete kiralandığını, anılan şirket ile takip borçlusu Paradoks Ltd. Şti.’nin aynı adresi kullandığını, borçlu Paradoks şirketinin borcundan dolayı menkullerin haczedildiğini, ancak hacze konu makinanın müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 06.11.2017 tarih ve 2015/11915 Esas, K2017/14549 karar sayılı ilamı ile; davacının dava dilekçesinde dayandığı deliller toplanmadan ve incelenmeden karar verildiği anlaşıldığından davacının dayandığı fatura, ödeme belgeleri ile Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/13318 Esas sayılı takip dosyası ve dava konusu makinayla ilgili taraflarca tutulan ticari defter ve kayıtların getirtilmesi, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda hacze konu makinenin davacı şirkete ait olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava konusu 05.12.2014 tarihli haciz, dayanak kira sözleşmesinde yer alan ve borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmıştır. Dayanak kira sözleşmesi borçlu … ile yapılmış olmasına ve kira sözleşmesinde alt kira sözleşmesinin yasak olduğu belirtilmesine rağmen davadışı Alinda Şirketi yetkilisi haciz mahallinde hazır bulunmuş ve anılan şirketin ticaret sicil adresiniz haciz adresi olduğu görülmüştür. Buna göre, İİK’nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Davacı 3. kişi delil olarak borcun doğumundan sonra düzenlenmiş ve ayırt edici özellikleri içermeyen 30.04.2010 ESAS NO : 2023/3682

tarihli faturaya dayanmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda dayanılan faturanın ve ödemelerin deftere kayıtlı olduğu belirtmiş ise de; davacı üçüncü kişinin ticari defterinin kapanış tasdiki olmadığı, görülmüştür. Ayrıca, davacı üçüncü kişi hacze konu mahcuzu borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran davadışı Alinda şirketine kiraladığını iddia etmiş ise de buna ilişkin adi yazılı bir kira sözleşmesine dayanıldığı, kira ödemelerinin delil olarak sunulmadığı görülmüş, bilirkişi raporunda da kira ilişkisinin tespitine dair bir kayıt bulunamamıştır. Bu durumda, davacı 3. kişi tarafından delil olarak sunulan belgeler, dayanılan deliller mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli görülmemiştir.
O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
taraflarca İİK’nın 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05.07.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.