YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/368
KARAR NO : 2023/1775
KARAR TARİHİ : 16.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemi nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, itirazın kaldırılması ile takibin 120.550 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak miktarı olan 120.550 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine, tahliye davasının kabulü ile borçlunun kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir.
Kararın davalı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Alacaklı dava dilekçesinde; borçlu hakkında başlatılan adi kiraya ve hasılat kiralarına dair ilamsız icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından icra müdürlüğünün yetkisi ile borca, faiz ve ferilere itirazda bulunulduğunu, kira sözleşmesine ve sözleşmedeki imzaya itiraz edilmediğini, yetkili icra müdürlüğünün … icra müdürlükleri olduğunu, takibin anılan icra müdürlüğünde başlatıldığını, borçlu tarafından ileri sürülen ödeme iddiasının ispatlanmadığını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içerisinde ödeme yapılmadığını ileri sürerek itirazın kaldırılması ve borçlunun kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı borçlu cevap dilekçesinde; kira ödemelerinin banka aracılığıyla yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sözleşmeden doğan para borçları için sözleşmenin yerine getirileceği yerdeki icra dairesinin HMK’nın 10. Maddesi gereğince yetkili olduğu, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceği, alacaklının kira sözleşmesinden kaynaklanan para borcunun tahsili amacıyla başlattığı takipte … İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu, bu nedenle borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığı, borçlunun itiraz dilekçesinde kira sözleşmesine itirazda bulunmadığı, açıkça ve ayrıca kira ilişkisine ve borç miktarına karşı çıkmadığı, herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek borca itirazda bulunduğu, bu nedenle İİK’nın 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiği, borçlu borcunun olmadığını yasanın aradığı nitelikte belge ibraz ederek ispatlayamadığını, borçlu tarafından faize itiraz edilmiş ise de alacaklının duruşmada faizden feragat ettiği, borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 günlük yasal ödeme süresi içinde takibe konu borcu ödemediği, bu suretle temerrüt olgusunun gerçekleştiği, davanın bu ödeme süresinin bitiminden itibaren süresinde açıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, itirazın kaldırılması ile takibin 120.550 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak miktarı olan 120.550 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine, tahliye davasının kabulü ile borçlunun kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı borçlu istinaf dilekçesinde; kira bedellerinin sürelerinde ödendiğini, herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin tebliğinden itibaren borçlu tarafından icra müdürlüğünün yetkisi ile borca, faiz ve fer’ilerine itirazda bulunulduğu, kira sözleşmesine ve kira bedeline itiraz edilmediğinden sözleşme ilişkisinin kabul edildiği, HMK’nın 25. Maddesi gereğince para alacağı söz konusu olduğundan alacaklının ikametgahında takip açılabileceği, bu nedenle yetki itirazının yerinde olmadığı, sözleşmeye ve miktara itiraz edilmediğinden borcun olmadığına yönelik itirazın İİK’nun 269/c maddesinde gösterilen delillerle ispat edilemediği, yargılama sırasında alacaklının faizden feragat etmesi nedeniyle faiz ve fer’ilere itirazının incelenemeyeceği, istinaf dilekçesinde ekli dekontta hangi aya ilişkin kira bedelinin ödendiğine dair açıklama bulunmadığı, ödemenin alacaklı tarafından da kabul edilmediği, bu nedenle istinaf dilekçesi ile birlikte sunulan dekontun ödeme belgesi olarak kabul edilemeyeceği, ödeme belgesinin takip miktarının çok altında sadece 4.000 TL’ye ve 2022 yılı Ocak ayı tarihine ilişkin oluşu nazara alınarak borca ilişkin olduğunun kabul edilemeyeceği, ödeme iddiasının ispat edilemediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı borçlu temyiz dilekçesinde; kira bedellerinin sürelerinde ödendiğini, herhangi bir borçlarının bulunmadığını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan itirazın kaldırılması ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 50., 269., 269/c ve ilgili maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesi ile sair yasal mevzuat
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.