Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/3584 E. 2023/3638 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3584
KARAR NO : 2023/3638
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul/İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması/Yeniden hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 435.465,69 TL asıl alacak ve 112.356,07 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 547.821,76 TL alacak ve asıl alacağın talep edilen oranda işleyecek faize davalı borçlu itirazının kaldırılmasına, asıl alacağın %20’si oranında 87.093,14 TL tazminatın davalı borçludan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

Kararın alacaklı ve borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kaldırılmasına, takibin toplam 649.276,03‬ TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibe konu asıl alacak 515.220,43‬ TL olduğundan, %20’si olan 103.044,086 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde; kira sözleşmesinin 8.2 maddesi gereğince kira bedellerinin ve yan giderlerin her ayın ilk beş iş günü içerisinde ödenmesi ve 8.3 maddesinde bu vadenin kesin vade olduğu kararlaştırılmış olmasına rağmen davalı kiracının 2020 Mayıs ayı ortak alan bedeli ile 2020 Haziran- Temmuz- Ağustos-Eylül-Ekim aylarına ilişkin kira bedelleri, ortak alan giderleri, pazarlama fonu bedelleri ile elektrik tüketim ve hizmet bedelleri olan faizi ile birlikte toplam 653.384,43 TL’yi ödemediğini, icra takibine konu faturalar kendisine tebliğ edilmiş olmasına rağmen sekiz gün içinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, kira sözleşmesinde temerrüt faizinin aylık %9 olarak düzenlendiğini beyan ederek borçlunun takibe, borca, ödeme emrine, faize, borca ve borcun tüm ferilerine karşı yapmış olduğu itirazlarının kaldırılmasına ve takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Borçlu vekili cevap dilekçesinde; alacaklının, İİK’nın 68/1. maddesinde öngörülen nitelikteki bir belgeye dayanmadığını, itirazın kaldırılmasını talep etme hakkı olmadığını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, pandemi nedeniyle müvekkilinin gelirlerinin düştüğünü, davacının kira sözleşmesinin Covid-19 öncesindeki haliyle aynen uygulanması hususunda haksız ve mesnetsiz bir şekilde ısrar ettiğini, kira sözleşmesinin 4. maddesinde kiracının alışveriş merkezinin kapalı olduğu dönemlerde ödeme yapma yükümlülüğü bulunmadığına dair açık hüküm bulunduğunu, davacı tarafça icra takibinde Mayıs ayı ortak alan bedelinin de talep edildiğini, kira sözleşmesinin 05.08.2020 tarihinde aşırı ifa güçlüğü sebebiyle feshedildiğinin belirtilmediğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını iddia ederek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı alacaklı tarafından 01.03.2013 tarihli kira sözleşmesi ve 13/04/2018 tarihli kira sözleşmesine ek protokol gereğince doğan fatura alacakları dayanak gösterilerek kira bedeli, elektrik tüketim ve hizmet bedeli, ortak alan bedeli ve pazarlama fonu bedeli alacakları olarak toplam 653.384,43 TL alacağın haciz yoluyla tahsilinin talep edildiği, borçlunun takibe ve borca itiraz ettiği, itiraz ve cevap itibariyle kira ilişkisinin ve aylık 168.582,69 TL olarak hesaplanan kira bedelinin çekişmesiz olduğu, takibe konu edilen kira bedeli ve pazarlama fonunun kira sözleşmesi ile belirlenebilir nitelikte olduğu halde elektrik tüketim ve hizmet bedeli ile ortak alan bedeli bakımından ise likit alacak olarak belirleme yapılmadığı anlaşılmakla bu alacakların yargılama gerektirdiği, kiralananın işyeri, kiracının da tacir olması ile TTK 8 md.’ye göre taraflarca kararlaştırılan faiz oranının uygulanması gerektiği, bu kapsamda alınan 03.12.2021 tarihli bilirkişi raporu ile yapılan hesaplamanın hükme esas alınmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 435.465,69 TL asıl alacak ve 112.356,07 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 547.821,76 TL alacak ve asıl alacağın talep edilen oranda işleyecek faize davalı borçlu itirazının kaldırılmasına, asıl alacağın %20 si oranında 87.093,14.TL tazminatın davalı borçludan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu ile alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında kira ilişkisinin çekişmesiz olduğunu, kira sözleşmesinde takibe konu alacakların düzenlendiğini, borçlunun faturalara itiraz etmediğini, kira sözleşmesinde kira bedeli, pazarlama fonu, elektrik tüketim bedeli, ortak alan gideri ve diğer yan giderler sözleşmede ayrıca ve açıkça düzenlendiğini, kiracının kullanımı neticesinde tespit edilen ve kiracıya fatura edilerek hiçbir itiraza uğramayan elektrik ve ortak alan giderleri tarafından likit olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti.

Borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı tarafça talep edilen faiz oranının emredici hükümlere aykırı olduğunu, somut uyuşmazlıkta her ne kadar Kira Sözleşmesi’nin 8.3 maddesi ile kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde aylık %9 (yıllık %108) temerrüt faizi uygulanacağı kararlaştırılmışsa da bu hükmün yasanın emredici kurallarına aykırı olduğunu, TBK’nın 88. ve 120. maddelerinde faiz oranları konusunda bir sınırlama getirildiği ve sözleşme serbestîsi ilkesinin kanuni oran üzerinden sınırlandırıldığını, kanunun temerrüt faizi için öngördüğü %18 oranını aşar şekilde kararlaştırılan oran bakımından kısmi hükümsüzlük hâli söz konusu olduğunu, kira sözleşmesinde kiracının alışveriş merkezinin kapalı olduğu dönemlerde ödeme yapma yükümlülüğü bulunmadığına dair açık hüküm bulunduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı kira sözleşmesi, davalı borçlunun itiraz ve cevap dilekçeleri dikkate alındığında, taraflar arasındaki kira ilişkisi ve aylık kira bedeli hususunda bir çekişme bulunmadığı, kira bedeli ve pazarlama fonu alacağının sözleşmede yer aldığı, ayrıca ortak alan giderleri ve elektrik tüketim bedellerinin kiralayanın banka hesabına ödeneceği hususu düzenlendiğinden, davacı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim 2020 kira bakiyesini, 2020 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim ayı ortak alan giderlerinin, 2020 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim ayı pazarlama fonu bedellerini, 2020 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, elektrik bedellerini TBK’nın 341. ve 336. madde düzenlemeleri gereği davalı borçludan talep edebileceği, mahkemece alacak miktarı ve faiz hususunda hesaplama yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edildiği, raporun usul ve yasaya uygun olup hükme esas almaya yeterli olduğu ancak raporda Mayıs ayı ortak alan bedeli ve faizi hesaplamaya dahil edilmediğinden re’sen 4.201,39 TL Mayıs ayı ortak alan bedeli ve buna işlemiş olan faiz miktarı 2.523,60 TL hesaplamaya dahil edilerek, hesaplama yapıldığı, kira sözleşmesinde temerrüt faizinin aylık %9 olarak kararlaştırılmış olması nedeniyle davalının TBK’nın 88. ve 120. maddelerine aykırı faiz talep edildiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kaldırılmasına, takibin toplam 649.276,03‬ TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibe konu asıl alacak 515.220,43‬ TL olduğundan, %20’si olan 103.044,086 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu vekili temyiz dilekçesinde; icra mahkemesinin dar yetkili olduğunu, bilirkişi raporunda ortak alanların enerji, ısıtma, soğutma, su güvenlik, temizlik, bakım, onarım ve personel ve sair giderlerin hesaplamalarının yargılamayı gerektirdiğinin belirtildiğini, ortak alan bedeli ve elektrik gideri gibi faturaya dayalı alacakların İİK’nın 68/1. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasına konu edilemeyeceğini, istinaf mahkemesince sözleşme hükümleri davacı lehine incelendiğini, kira sözleşmesinde kiracının alışveriş merkezinin kapalı olduğu dönemlerde ödeme yapma yükümlülüğü bulunmadığına dair açık hüküm ve mücbir sebebe ilişkin madde bakımından hiçbir inceleme yapılmadığını, TBK’nın 88. ve 120. maddelerinde faiz oranları konusunda bir sınırlama getirildiği ve sözleşme serbestîsi ilkesinin kanuni oran üzerinden sınırlandırıldığını, likit olmayan alacak bakımından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini iddia etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesine dayalı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nun 68., 269 maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.