Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/3388 E. 2023/6694 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3388
KARAR NO : 2023/6694
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar/borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi kredi borçlusu … ve ipotek veren … tarafından, 121 Ada 14 parsel, 121 Ada 25 parsel ve 219 Ada 28 parselde kayıtlı taşınmazlara ilişkin yapılan ihalelerin feshinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince davacının şikayetinin esastan reddine ve ihale bedelinin %10 oranı olan 21.550,10 TL para cezasının davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, hükmedildiği, kararın şikayetçiler tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
1-Şikayetçi borçlu …’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, şikayetçinin ihalenin feshi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Şikayetçi borçlu … aleyhine taktir edilen para cezasına ilişkin re’sen yapılan değerlendirmede;
Yukarıda geçen yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak ihalenin feshi talebinin esastan reddi nedeni ile şikayetçi aleyhine hükmedilen para cezasının oranı değerlendirildiğinde;
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlular aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10’u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının para cezası yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Borçlulardan … yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK’nın 134. maddesinin 2. fıkrasında; “İhalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin” isteyebileceği hususu düzenlendikten sonra, aynı madde ayrıca “…talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum eder. Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına hükmolunamaz” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükme göre “tapu sicilindeki ilgililer” de hukuki yararları olmak kaydı ile ihalenin feshi şikâyetinde bulunabilirler. Ancak tapu sicilindeki ilgililerden tapu sicil kaydında yazılı olan ve tapu sicil kaydının incelenmesi ile görülebilen kişiler anlaşılmalıdır. Tapu sicilindeki ilgililere örnek olarak ipotek alacaklıları, irtifak hakkı sahipleri, haciz alacaklıları, paylı mülkiyet satışında taşınmazın diğer paydaşları, tapu siciline şerh verilmiş ön alım, alım ve geri alım hakkı sahipleri ile tapu siciline şerh verilmiş olan taşınmaz satış vaadi alacaklısı cebri satışı da önleyecek şekilde lehine ihtiyati tedbir kararı almış olan kişiler verilebilir. “Tapu sicilindeki ilgililer” kapsamına tapu sicilinde tescil edilmemiş mülkiyet veya sınırlı ayni hak sahipleri girmez ve yorum yolu ile de tapu sicilindeki ilgililer kavramı genişletilemez.
Somut olayda, Balıkesir 1. İcra Dairesi’nin 2019/6681 Esas sayılı icra takip dosyası ile alacaklı banka tarafından kredi sözleşmesinin asıl borçlusu … ile, ipotekli taşınmaz maliki … aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayete konu 121 Ada 14 parsel, 121 Ada 25 parsel ve 219 Ada 28 parselde kayıtlı taşınmazların satışı yoluna gidildiği, şikayetçilerden … Kredi Sözleşmesinin asıl borçlusu olmayıp, sadece asıl borçlu lehine taşınmazlarını ipotek veren taşınmaz maliki olarak takipte yer aldığı, şikayete konu ipotekli taşınmazlardan 219 Ada 28 parsel sayılı taşınmazın malikinin … olduğu görülmektedir.
Şikayetçi …’in asıl borçlu lehine taşınmazını ipotek veren taşınmaz maliki olarak takipte yer aldığı görülmüş ise de kendi adına kayıtlı olmayan taşınmaza ilişkin ihalenin feshini talep etmesinde aktif husumet ehliyetinin (şikayet hakkının) bulunmadığının kabulü gerekir.
Yukarıda yazılı maddede, ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bu durumda şikayetçi …’in ihalenin feshini talep etmesinde aktif husumet ehliyetinin (şikayet hakkının) bulunmadığının kabulü gerekir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi uyarınca, şikayet hakkı bulunmayan şikayetçilerin açtığı davada dava şartı gerçekleşmediğinden, bu hususun her aşamada kamu düzeni nedeniyle re’sen değerlendirilmesi gerekmektedir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, ihalenin feshi talebinin, şikayetçi …’in 219 Ada 28 parsel sayılı taşınmazı yönünden aktif husumet (şikayet hakkının) yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak istemin, İİK’nın 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin (şikayet hakkının) bulunmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi … aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden mahkemece şikayetçinin para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ:
1-Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 08.02.2023 tarih ve 2022/1239 E.-2023/311 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA),
2-Manyas İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.11.2021 tarih ve 2021/16 E.-2021/20 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının para cezasına ilişkin ikinci paragrafında yer alan “İİK’nın 134/2 maddesi gereği ihale bedelinin %10 tutarında olan 21.550,10 TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına” cümlesinin tamamen silinerek karar metninden çıkartılmasına, yerine; “İİK’nın 134/2 maddesi gereği ihale bedelinin %5’i tutarında para cezasının davacı …’dan alınarak hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2 ve 7343 sayılı Yasa’nın 33.maddesi ile eklenen GEÇİCİ MADDE 18/4. maddelerinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, harç alınmasına yer olmadığına, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.