Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/3326 E. 2023/3793 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3326
KARAR NO : 2023/3793
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : Borçlunun ödeme şartını ihlâli
İNCELEME KONUSU KARAR : Tazyik Hapsi

Havza İcra Ceza Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/24 Esas, 2021/3 Sayılı kararı ile sanık …’ın, borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, itiraz edilmeksizin 30.03.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Havza İcra Ceza Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/25 Esas, 2021/2 Karar sayılı ile sanık …’ın, borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, itiraz edilmeksizin 30.03.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

… Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 13.03.2023 tarihli ve 94660652-105-55-28249-2021-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.04.2023 tarihli ve KYB- 2023/32733 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Dairemize gönderilmekle gereği düşünüldü:

I.İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.04.2023 tarihli ve KYB-2023/32733 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 esas, 2009/205 sayılı ilâmında yer alan, ”… Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır… Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacaktır… Zira, her bir taksit için ayrı ayrı hapsen tazyik kararı verilmesi halinde, bu kararların her biri infaz yeteneğine sahip olup, usulüne uygun bir şekilde kaldırılmadığı sürece, Yasanın aradığı en çok 3 aya kadar tazyik hapsi verilebileceği kuralını aşacak şekilde infaz edilmeleri söz konusu olabilecektir. Yerel Mahkemece yapılması gereken, borçlunun ilk taksiti ödememek suretiyle ödeme taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle 3 aya kadar hapsen tazyikine ilişkin ilk hükmün infazını bekleyerek, eğer kabahatli, bu hapsen tazyik kararının yerine getirilmesinden sonra borcu öder ise, ödenmeyen diğer taksit yönünden kalan süre kadar hapsen tazyik kararı vermektir. Yerel Mahkemece, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan, son taksitin ödenmemesi nedeniyle yapılan şikâyet üzerine, borçlunun yeniden 3 aya kadar hapsen tazyik ile cezalandırılması yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle yasa yararına bozulması gerekirken, Özel Dairece yasa yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi isabetli değildir.” şeklindeki açıklamalar ile, 2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza” başlıklı 340. maddesinde yer alan “111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı borç ilişkisi nedeniyle sanık hakkında bir defaya mahsus olmak üzere 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilebileceği nazara alındığında, dosyalar kapsamına göre, borçlu sanığın Havza İcra Müdürlüğünün 2019/298 sayılı icra takip dosyasından kaynaklı borcu nedeniyle 11.09.2019 tarihli toplam 37.138,66 Türk lirası olarak belirlenen borcunu 4 taksit halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, 29.09.2020 ve 30.10.2020 tarihlerinde ödemesi gereken 5.000,00 Türk lirası ve 22.490,70 Türk lirası taksitleri ödemediği gerekçesiyle müşteki vekilinin şikayeti üzerine Havza İcra Ceza Mahkemesinin 2020/24 esas ve Havza İcra Ceza Mahkemesinin 2020/25 esas sayılı kararları ile 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, aynı taahhüdün 29.07.2020 ve 28/08.2020 tarihli toplamda 8.000,00 Türk lirası tutarlı birinci ve ikinci taksitlerini ödemediğinden bahisle müşteki vekilinin yaptığı şikayet üzerine, bahse konu Ceza Genel Kurulu kararında belirtilen şekilde Havza İcra Ceza Mahkemesinin 01.12.2020 tarihli ve 2020/20 Esas, 2020/39 sayılı ve Havza İcra Ceza Mahkemesinin 01.12.2020 tarihli ve 2020/22 Esas, 2020/41 sayılı kararları ile sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan kararların 12.11.2021 ve 16.05.2021 tarihlerinde infaz edildiği gözetilmeksizin, borçlu sanık hakkında Havza İcra Ceza Mahkemesinin 2020/24 Esas ve Havza İcra Ceza Mahkemesinin 2020/25 Esas sayılı kararları ile açılan davaların reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II.GEREKÇE
1.Sanığın, yargılama konusu eylemleri için 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesinde “üç aya kadar tazyik hapsi” öngörüldüğü belirlenmiştir.

2.2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesi “111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

3.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 2/l. maddesinde disiplin hapsi; “Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, önödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi” olarak tanımlanmıştır.

4.2004 sayılı Kanun’un da icra suçlarıyla ilgili hükümlerin 331 ilâ 345/b maddeleri arasında, muhakeme usulüne ilişkin hükümlerinin ise 346 ilâ 354 üncü maddelerinde düzenlendiği, icra suçlarının, suç olarak düzenlenmek suretiyle hapis ve adlî para cezası şeklinde yaptırımlara bağlananlar ile disiplin veya tazyik hapsi yaptırımına bağlananlar şeklinde ikili bir ayrıma tâbi tutulduğu, disiplin hapsi veya tazyik hapsinin, bir suç karşılığı olmayıp kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış bir fiil karşılığı olarak uygulanan seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen yaptırımlardır.

5.2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerekir.

6.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 Esas, 2009/205 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere; ”… Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır… Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacaktır.

7.Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; borçlu sanığın Havza İcra Müdürlüğünün 2019/298 sayılı icra takip dosyasından kaynaklı borcu nedeniyle 11.09.2019 tarihli toplam 37.138,66 Türk Lirası olarak belirlenen borcunu 4 taksit halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği,
29.09.2020 ve 30.10.2020 tarihlerinde ödemesi gereken 5.000,00 Türk lirası ve 22.490,70 Türk Lirası taksitleri ödemediği gerekçesiyle müşteki vekilinin şikayeti üzerine Havza İcra Ceza Mahkemesinin 2020/24 Esas ve Havza İcra Ceza Mahkemesinin 2020/25 Esas sayılı kararları ile 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, aynı taahhüdün 29.07.2020 ve 28.08.2020 tarihli toplamda 8.000,00 Türk Lirası tutarlı birinci ve ikinci taksitlerini ödemediğinden bahisle müşteki vekilinin yaptığı şikayet üzerine, bahse konu Ceza Genel Kurulu kararında belirtilen şekilde Havza İcra Ceza Mahkemesinin 01.12.2020 tarihli ve 2020/20 Esas, 2020/39 sayılı ve Havza İcra Ceza Mahkemesinin 01.12.2020 tarihli ve 2020/22 Esas, 2020/41 sayılı kararları ile sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan kararların 12.11.2021 ve 16.05.2021 tarihlerinde infaz edildiği gözetilmeksizin, borçlu sanık hakkında Havza İcra Ceza Mahkemesinin 2020/24 Esas ve Havza İcra Ceza Mahkemesinin 2020/25 Esas sayılı kararları ile açılan davaların reddine karar verilmesi gerekirken, sanığın cezalandırılmasına karar verilmeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III.KARAR
1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE;

2. Havza İcra Ceza Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/24 esas, 2021/3 sayılı kararı ile Havza İcra Ceza Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/25 Esas, 2021/2 Karar sayılı 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlali eylemlerinden dolayı hükmolunan tazyik hapislerinin ayrı ayrı kaldırılmasına, bu eylemlerle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapisleri infaz edilmekte ise ayrı ayrı salıverilmesine;

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.05.2023 tarihinde karar verildi.