Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/3300 E. 2023/3505 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3300
KARAR NO : 2023/3505
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve taşınmazın tahliyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun itirazının (65.000 TL) asıl alacak ile (1.579,09 TL) işlemiş faiz olmak üzere toplam (66.579,09 TL) üzerinden kaldırılmasına, bu miktar açısından takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak olan 65.000 TL’nin %20’si oranında hesaplanacak tazminatın davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine, davalı borçlunun kiralanandan tahliyesine, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin davacı alacaklı tarafından takip dosyasına bildirildiği miktar olarak infaz aşamasında değerlendirilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı dava dilekçesinde; adi yazılı kira sözleşmesine dayalı adi kiraya ve hasılat kiralarına ait Örnek 13 takipte, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından takibe konu borcun takipten önce banka hesabına ödendiğini, bu nedenle borcunun bulunmadığını ileri sürerek borca, faiz ve ferilerine itirazda bulunulduğunu, takibe konu kira sözleşmesinde kira bedelinin aylık net 14.000 TL olacağı, ilk altı ay boyunca kira bedelinin 13.000 TL olarak uygulanacağı, her yeni 1 yıllık dönemdeki kira bedelinin net Asgari Ücret formulasyonu ile tespit edileceği, kira bedelinin ödenmemesi durumunda ticari temerrüt faizi uygulanacağı hususlarının kararlaştırıldığını, takipte talep edilen aylara ilişkin bakiye kira borcu bulunduğunu, bu nedenle itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın kaldırılması, davalı borçlunun temerrüt nedeniyle “… …Evleri No: 17 …/Manisa” adresindeki taşınmazdan tahliyesi ile davalı borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı borçlu cevap dilekçesinde; davacı alacaklı tarafından TBK’nın 352/2. maddesi hükmüne uygun olarak bir kira dönemi içerisinde iki haklı ihtar yapılmadığından tahliye talebinde bulunulamayacağını, dava açılırken nispi harç yatırılması gerekirken yatırılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, yalnızca son 2 aylık kira bedelini ödemede gecikme yaşadığını, borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddi ile davacı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı – kiracı borçlunun, davacı- kiralayan alacaklıya kira borcu bulunmadığını, tamamını banka aracılığı ile ödediğini bildirerek takibe itirazda bulunduğu, takibe dayanak 01.01.2020 başlangıç tarihli kira sözleşmesine ve sözleşmedeki imzaya itiraz edilmediğinden takip dayanağı sözleşmenin taraflar arasında kesinleştiği, davalı borçlunun cevap dilekçesine banka dekontu ve ödeme makbuzunu eklediği, borçlu tarafından bildirilen ve kira sözleşmesinde yer alan bankadan ödemelere ilişkin kayıtlar getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, her ne kadar davalı borçlu depozito bedeli olarak yatırılan bedelin kira bedelinden düşülmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de kira sözleşmesinde buna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi davacı kiralayan alacaklının da açık kabulünün bulunmadığı, bu nedenle kiraya mahsup edilemeyeceği, takip sonrası yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerekli ödemeler olduğu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren otuz günlük yasal süre içerisinde borcun tamamının yatırılmadığı, bu durumda davalı borçlu kiracının bilirkişi ek raporunda belirtilen miktarda kira borcunun bulunduğu gerekçesi ile itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı borçlunun itirazının (65.000 TL) asıl alacak ile (1.579,09 TL) işlemiş faiz olmak üzere toplam (66.579,09 TL) üzerinden kaldırılmasına, bu miktar açısından takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak olan 65.000 TL’nin %20’si oranında hesaplanacak tazminatın davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine, davalı borçlunun dava konusu “…, …Evleri, No: 17 …/Manisa” adresindeki kiralanandan tahliyesine, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin davacı alacaklı tarafından takip dosyasına bildirildiği miktar olarak infaz aşamasında değerlendirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı borçlu istinaf dilekçesinde; kira bedellerinin kira sözleşmesinde bildirilen hesaba takipten önce ödendiğini, yalnızca son 2 aylık kira bedelini ödemede gecikme yaşadığını, anılan aylara ilişkin ödemenin de 30 günlük ödeme süresi içerisinde yapıldığını, borcunun bulunmadığını, ek raporda ve mahkeme kararında depozito ödemesi olarak yapıldığı kabul edilen ödemeye ilişkin olarak davacı alacaklı tarafından kira sözleşmesinin arka yüzüne kira bedeli olarak alındığının yazıldığını, depozito olarak senet alındığının da aynı şekilde şerh düşüldüğünü, kabul anlamına gelmemekle birlikte ödeme emrinde de görüleceği üzere davacı alacaklının 12.05.2020 tarihli kira alacağına ilişkin herhangi bir talebi bulunmadığını, alacaklı ile yapılan yazışmalarda kira bedelinden 1.000 TL indirim yapıldığı konusunda anlaşma bulunduğunu, iş yeri için birçok masraf yaptığından tahliyesine karar verilmesinin mağduriyetine neden olacağını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhinde, toplam 69.444,58 TL’nin tahsili için kira sözleşmesine dayanılarak adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 03.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içinde borca itiraz edildiği, takibe konu kira sözleşmesine açıkça itiraz etmediğinden İİK’nın 269/2. maddesi gereğince kiracılık ilişkisinin kesinleştiği, itirazında takipte istenebilecek aylık kira miktarının ne kadar olduğunu göstermediği, kira sözleşmesini reddetmeyen davalı borçlunun İİK’nın 62. maddesi gereğince itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını itiraz dilekçesinde açıkça göstermediğinden takip talebinde belirtilen kira miktarının da kesinleştiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 22.02.2022 tarihli raporda “27.09.2021 takip tarihi (ödeme emrinde yazılı tarih) itibariyle; 65.000 TL asıl alacak, 1.579,09 TL işlemiş faiz olmak üzere 66.579,09 TL takip çıkışı ile alacak miktarının hesaplandığı, banka hesap ekstresinde görülen, takip sonrasında ve davadan önceki dönemde yapılan iki ödeme tespit edildiği, ödeme tarihinin 22.10.2021, ödeme tutarının 50.000 TL+7.000 TL olmak üzere toplamda 57.000 TL” olduğunu belirtildiği, rapora itirazlar doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporunda “27.09.2021 takip tarihi (ödeme emrinde yazılı tarih) itibariyle; 65.000 TL asıl alacak, 1.579,09 TL işlemiş faiz olmak üzere 66.579,09 TL takip çıkışı ile alacak miktarının hesaplandığı, banka hesap ekstresinde görülen, takip sonrasında ve davadan önceki dönemde yapılan iki ödeme tespit edildiği, ödeme tarihinin 22.10.2021, ödeme tutarının 50.000 TL+7.000 TL olmak üzere toplamda 57.000 TL” olduğunu belirtildiği, raporların denetime açık, hükme esas almaya yeterli olduğu, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde, depozito bedeli olarak yatırılan bedelin kira bedelinden düşüleceği hususunun düzenlenmediği, bu bedelin teminat hükmünde olup kira borcundan mahsup edilemeyeceği, takipten sonra yapılan ödemelerin takip borcunun tamamını karşılamadığı, bu nedenle infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, 30 günlük yasal süre içerisinde kira borcu ödenmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı borçlu temyiz dilekçesinde; kira bedellerinin kira sözleşmesinde bildirilen hesaba takipten önce ödendiğini, yalnızca son 2 aylık kira bedelini ödemede gecikme yaşadığını, anılan aylara ilişkin ödemenin de ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 günlük ödeme süresi içerisinde yapıldığını, borcunun bulunmadığını, ek raporda ve mahkeme kararında depozito ödemesi olarak yapıldığı kabul edilen ödemeye ilişkin olarak alacaklı tarafından kira sözleşmesinin arka yüzüne kira bedeli olarak alındığının yazıldığını, depozito olarak senet alındığının da aynı şekilde şerh düşüldüğünü, kabul anlamına gelmemekle birlikte ödeme emrinde de görüleceği üzere davacı alacaklının 12.05.2020 tarihli kira alacağına ilişkin herhangi bir talebi bulunmadığını, alacaklı ile yapılan yazışmalarda kira bedelinden 1.000 TL indirim yapıldığı konusunda anlaşma bulunduğunu, iş yeri için birçok masraf yaptığından tahliyesine karar verilmesinin mağduriyetine neden olacağını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte itirazın kaldırılması ve taşınmazın temerrüt nedeniyle tahliyesi talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun İİK’nın 269, 269/c ve ilgili maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.