Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/2869 E. 2023/4437 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2869
KARAR NO : 2023/4437
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Borçlunun sair nedenlerle birlikte icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine itirazı üzerine mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini ileri sürerek 12/11/2021 tarihli taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; ihalenin feshine yönelik şikayetin reddi ile borçlu aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçi borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının kamu düzeni nedeniyle kaldırılması ile ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın şikayetçi borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Kıymet takdirine itiraz davası, İİK’nın 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tesbitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Mahkemece yapılacak iş icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler.
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir. (HGK’nın 16.06.2020 tarih, 2017/12-742 E. – 2020/406 K. )

Somut olayda, icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdiri ile taşınmazın değerinin 900.000 TL olarak belirlendiği, borçlu tarafından taşınmazın değerinin düşük belirlendiği ileri sürülerek kıymet takdirine itiraz edilmesi üzerine mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile tespit edilen değerin (880.000 TL) icra müdürlüğünce belirlenen değerden daha düşük olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği, taşınmazın ihaleye esas muhammen bedelinin 900.000 TL olduğu, borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek mahkemece aldırılan raporda taşınmazın kıymet takdiri tarihindeki değerinin 1.050.000 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece tespit edilen değerin ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2023 tarihli, 2022/1821 E. – 2023/167 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.