Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/2540 E. 2023/6218 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2540
KARAR NO : 2023/6218
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İhalenin feshi istemiyle İcra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; davanın reddine, ihale bedelinin %5’i oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçi tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayet konusu taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satıldığından şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine, işin esasına girilmediğinden para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar bahsi geçen Kanunun 134. maddesinde düzenlenmiştir.
İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken, 2004 sayılı İİK.’nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin” açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır.
Ayrıca 7343 sayılı Kanunun 27/5. maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler” açması halinde teminat gösterme zorunluğu da getirilmiştir. İlgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır.
Harca tabi bir davanın yürütülmesi kanunda belirtilen harcın yatırılmasına bağlıdır. Harçlar kanununun 30. maddesine göre harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz.
Bu düzenlemenin sonucu olarak ” davayı yürütmeye yönelik hiçbir işlem yapılamaz, diğer dava şartları incelenemez. ”
Dava harcı diğer dava şartlarından önce gelir.
Dava harcının yatırılması sağlanmadığında teminatın yatırılıp, yatırılmamasının hukuki sonucu yoktur.
Somut olayda, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi, satış isteyen alacaklı ya da borçlu olmayıp, pey sürmek suretiyle de ihaleye iştirak etmemiştir. Şikayetçinin, şikayet konusu olmayan taşınmazın maliki üçüncü kişi sıfatı ile takipte yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu

durumda anılan şikayetçinin kendi adına kayıtlı olmayan taşınmazlara ilişkin ihalenin feshini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü gerekir.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler çerçevesinde; İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra, kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek ya da tüzel kişiler tarafından yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı, ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi tartışmasızdır.
Mahkemece, Harçlar Kanunu’nun 30.maddesindeki usul uygulanarak nispi harç alınmadan ve harcın tamamlanması halinde teminat gösterilmesi şartı yerine getirilmeden sonuca gidilmesi, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 16.12.2022 tarih ve 2022/4076 E.-2022/2860 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.10.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(M)

Dr. … Karşı Oy Yazısı:

Şikayetçi, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ipotek veren üçüncü kişi sıfatıyla asıl borçlu ile birlikte mecburi takip arkadaşı konumunda olup, İİK 134 maddesinde sayılan ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer arasındadır. Şikayetçi takipte taşınmazı ile borçludur. Bu nedenle şikayetçi; 7343 sayılı kanunla değişik 134/3 fıkrasında belirtilen “satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahibi dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabidir.” hükmü kapsamındaki bir kişi olmadığından maktu harçla ihalenin feshi talebinde bulunabilirler. İhaleye konu ipotekli taşınmaz maliki olmasa da, takipte borçlu olma sıfatı ile maktu harç yatırarak ihalenin feshini isteyebilirler. Bu nedenle işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayetçi İİK 134/3 fıkrası kapsamında nispi harç yatırması gereken kişi sayılarak Harçlar Kanunu 30. maddesindeki usule göre nispi harcın alınmadan, harcın tamamlanması halinde ise teminat gösterilmesi şartı yerine getirilerek sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile bozma kararı verilmesi yönündeki çoğunluk görüşe katılamıyorum. 17.10.2023