Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/243 E. 2023/1765 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/243
KARAR NO : 2023/1765
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki taşınmaz ihalesinin feshi şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi ipotek borçlusu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi ipotek borçlusu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
İpotek borçlusu şikayet dilekçesinde; icra emri ile kıymet takdir raporu tebligatlarının, tebliğ mazbatalarında bulunan imzaların annesine ve borçluya ait olmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, tebligatlardan 21.5.2019 tarihinde haberdar olduğunu ve bu tarihe göre süresi içerisinde kıymet takdir raporuna itiraz edildiğini, taşınmazın kıymetinin gerçek değerinin çok altında tespit edildiğini, kıymet takdirine itiraza ilişkin mahkeme dosyasının sonucunun beklenilmesinin zorunlu olduğunu, bu talebin kabul görmemesi halinde ise mahkemece keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, tapunun 508 parselinde kayıtlı taşınmaz ihalesinin feshini talep etmiştir.

II. CEVAP
Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; davanın ihaleyi sürüncemede bırakma amacına matuf olduğunu, satış ilanının tüm ilgililere usulüne uygun tebliğ edildiğini ve ihalede zarar unsuru bulunmadığını ileri sürerek, şikayetin reddi ile şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesini istemiştir.

Şikayet edilen ihale alıcısı cevap dilekçesinde; alacaklı bankanın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle şikayetin reddi ile şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre borçluya yapılan tebligatlarda usulsüzlük saptanmadığı ve re’sen incelenen hususlarda da fesih nedeni bulunmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi ipotek borçlusu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
İpotek borçlusu istinaf dilekçesinde; bir imzanın ilgilisine ait olup olmadığının tespit edilemediği hallerde bunun ilgilisi lehine yorumlanarak ona ait olmadığına karar verilmesinin zorunlu olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da, şikayete konu tebligatlardaki imzaların basit karalamalardan ibaret olması nedeniyle borçluya aidiyetinin tespit edilemediği belirtildiğinden tebligatların usulsüz olduğunun kabulü gerektiğini ve bu suretle tebligatlara muttali olunan tarihe göre süresi içerisinde kıymet takdir raporuna itiraz edilmekle, ihalede zarar unsuru bulunmadığından bahsedilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; tebligat mazbatasındaki imzanın borçluya ait olmadığını ispat külfetinin borçluda olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise imzanın borçluya ait olmadığının net bir şekilde tespit edilemediği, bu suretle bu yöndeki iddia ispatlanamadığından satış ilanı tebligatının usulüne uygun olduğu, kıymet takdir raporuna yapılan itirazın da ilan tebliğ tarihine göre 7 günlük süre içerisinde olmadığı ve taşınmazın kıymetinin kesinleştiği, buna göre de ihalede zarar unsuru bulunmadığından şikayetin reddinin yerinde görüldüğü belirtildikten sonra, re’sen incelenen hususlarda da bir fesih nedenine rastlanmadığı gerekçeleriyle, şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi ipotek borçlusu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi ipotek borçlusu temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taşınmaz ihalesinin feshi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK md. 134., HMK md. 190/1

3. Değerlendirme
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.4.1982 tarih ve 1982/1377 Esas 1982/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği tabi olmakla birlikte, borçlunun satış ilanı tebligatındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının değerlendirilmesi maksadıyla mahkemece alınan bilirkişi raporunda ” imzanın borçluya ait olup olmadığının tespit edilemediğinin” bildirildiği, HMK’nın 190/1. maddesinde düzenlenen, ispat yükünün iddia edilen vakıa’ya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğuna ilişkin hüküm gereğince, şikayete konu satış ilanı tebligat mazbatasındaki imzanın borçluya ait olmadığına ilişkin iddianın borçlu tarafından ispatlanması gerektiğinin ve mahkemece alınan raporda imzanın borçluya ait olmadığı yönünde bir tespit bulunmamakla birlikte, şikayetçinin 17.6.2021 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde, “bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olup başka bir incelemeye gerek duyulmaksızın karar verilmesi gerektiğine” yönelik beyanı da nazara alındığında, şikayetçinin tebligat mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığının, şikayetçi tarafından temyiz dilekçesinde emsal olarak sunulan Daire içtihadının, söz konusu içtihadın dayanağı olan bilirkişi raporunda imzanın borçluya aidiyeti hususunda kesin kanaat içeren bir tespit bulunduğundan, somut olayla uyarlı olmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.