Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/2079 E. 2023/3620 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2079
KARAR NO : 2023/3620
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak
HÜKÜM : Beraat ve Tazminat talebinin reddi

Davalı/sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı/Müştekinin 18.02.2011 havale tarihli dilekçesi ile; Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2010/6612 Esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu … İnş. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığını, ilgili icra takip dosyasından sanık …’e birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, sanığın 14.09.2010 havale tarihli dilekçesiyle birinci haciz ihbarnamesine itiraz ederek takip borçlusu şirkete herhangi bir borcu olmadığını ve borçlu şirket ile yapılan sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğini, sanığın borçlu olmadığına ilişkin itirazının gerçeği yansıtmadığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde sanık ile müştekiye borçlu bulunan şirket arasında birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğinde geçerli bir sözleşme olduğunu ve bu sözleşme gereğince sanık …’in borçluya borçlu olduğunun sabit olduğunu, sanığın borçlu olduğu halde haksız ve kötü niyetli olarak birinci haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini, itiraz
dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmemiş olduğunu, itirazın dosyalarda yapılan harici incelemede 17.02.2011 tarihinde öğrenildiğini, sanığın kötü niyetli olarak kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamelerine itiraz ederek gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu belirterek, sanığın İİK’nın 338 inci maddesi gereğince cezalandırılmasına ve tazminata karar verilmesi için dava açılmıştır.

2.Antalya 2. İcra Ceza Mahkemesinin, 16.11.2012 tarihli kararı ile, sanık hakkında ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan beraatine, karar verilmiştir.

3.Antalya 2. İcra Ceza Mahkemesinin, 16.11.2012 tarihli kararının müşteki vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 25.06.2015 tarihli ve 2015/3615 Esas, 2015/3270 Karar sayılı kararı ile “…18.02.2011 havale tarihli şikayet dilekçesinde, sanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan İİK’nın 338/1. maddesi uyarınca cezalandırılması ve tazminat isteminde bulunulduğu halde, mahkemece İİK’nın 337/a maddesindeki suçun oluşmadığı belirtilerek sanığın beraatine karar verilmesi,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4.Antalya 2. İcra Ceza Mahkemesinin, 28.10.2022 tarihli kararı ile, sanık hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan beraatine ve tazminat davasının reddine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Davacı/Müşteki vekilinin temyiz istemi, Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün 2010/6612 Esas sayılı icra takibinde borçlu sıfatının … İnşaat Limited Şirketi’ne ait olduğu, şikayet dilekçesinde de, dava dışı borçlu … İnşaat Limited Şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığının belirtildiği, şikayet dilekçesi de incelendiği taktirde sanık …’in, dava dışı borçlu … İnşaat Limited Şirketi ile akdedilen Antalya 11.Noterliği’nin 09.05.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, takip borçlusunun alacaklı konumda olması ve gerçeğe aykırı itiraz edilmiş olması sebebi ile şikayette bulunulduğu, bazı yerlerde maddi hata sonucu geçen “Elbert Yatırım” yazısının sehven icra müdürlüğü tarafından yapılmış yazım hataları olduğu ve taraflarıyla bir ilgisinin bulunmadığı, sanık tarafından sunulan 14.09.2010 havale tarihli birinci haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesi incelendiği taktirde de, sanık …’in birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile herhangi bir borcu bulunmadığında yönelik itiraz ettiğinin görüleceği, sanığın birinci haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesinde açıkça … İnşaat Limited Şirketi’ne bir borcunun bulunmadığını belirterek,takip borçlusuna karşı borcunun bulunmasına rağmen birinci haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı şekilde itiraz ettiği, borçlu şirketin … İnşaat Limited Şirketi olduğunun sabit olduğu, sanık … ile borçlu şirket Elbert Yatırım İletişim İnş.Tur.İth.İhr.Tic.Ltd.Şti. arasında 09.05.2007 tarihinde Antalya 11. Noterliğinin 11914 yevmiye numarasında kayıtlı bulunan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, son aşamada ise borçlu ile sanığın işbirliği ile 11.08.2010 tarihinde karşılıklı olarak sözleşmeyi feshettikleri, sözleşmenin 09.05.2007 tarihinden 11.08.2010 tarihine kadar yürürlükte olduğu ve taraflar için hukuki sonuç doğurduğu, sözleşme içeriğine göre fesih anında sanığın borçluya yedi adet daire verme borcu altında olduğu, sanığın birinci haciz ihbarnmamesini tebliğ aldığı 08.05.2010 tarihinde taraflar arasında geçerli bir sözleşme olduğu, sanığın birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde borçlu şirkete borcunun olduğunun maddi bir gerçek olduğu, itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmemiş olması nedeniyle, dosyada yapılan harici incelemede 17.02.2011 tarihinde öğrenildiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesi içeriğine göre fesih anında sanığın borçlu şirkete yedi adet daire verme borcu mevcut olmasına rağmen tazminat talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tazminat talebinin sanığın ceza alıp almaması ile de ilgisinin bulunmadığı, mahkemenin tazminat
talebini reddetmesinin bir gerekçesi olmadığı, sanığın borcu olduğu halde borcu olmadığı yönünde itiraz ettiğinin sabit olduğundan bahisle kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
A.Hakikate Aykırı Beyanda Bulunmak Suçundan Verilen Karar Yönünden;
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 338 inci maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2.Suç tarihi olan 12.05.2010 tarihinden itibaren mahkeme karar tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 12.05.2022 tarihinde yargılama sırasında gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

B.İİK’nın 89/4 üncü Maddesi Uyarınca Talep Edilen Tazminat İstemine Yönelik Olarak Verilen Karar Yönünden;
1.İlk Derece Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı alacaklı vekilinin temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

IV. KARAR
A.Hakikate Aykırı Beyanda Bulunmak Suçundan Verilen Karar Yönünden;
Gerekçe bölümünün (a) bendinde açıklanan nedenle, Antalya 2. İcra Ceza Mahkemesinin, 28.10.2022 tarihli ve 2015/677 Esas, 2022/516 Karar sayılı kararına yönelik müşteki vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki davanın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

B.İİK’nın 89/4 üncü Maddesi Uyarınca Talep Edilen Tazminat İstemine Yönelik Olarak Verilen Karar Yönünden;
Gerekçe bölümünün (b) bendinde açıklanan nedenle Antalya 2. İcra Ceza Mahkemesinin, 28.10.2022 tarihli ve 2015/677 Esas, 2022/516 Karar sayılı kararında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK’nın 366 ıncı ve HUMK’nın 438 inci maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

İlamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.