Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/2064 E. 2023/3467 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2064
KARAR NO : 2023/3467
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/425 E., 2022/653 K.
DAVA TARİHİ : 19.06.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen istihkak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı 3. kişi dava dilekçesinde; hacze konu “…” isimli gemiyi 07.05.2017 tarihli satış sözleşmesi ile 350.000,00 TL’ye satın aldığını, satış bedelini ödediğini, borçludan kaynaklanan nedenlerle tescilin geciktiğini, satış tarihinden itibaren teknenin zilyetliği, bakımı ve kullanımının kendisine ait olduğunu iddia ederek istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; haciz tarihinde gemi sicilinde kayıtlı malikin davacı olmayıp borçlu … olduğunu, davacının sunduğu adi yazılı satım sözleşmesinin geçerli bir devir sözleşmesi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2019/735 Esas, 2020/27 Karar sayılı kararıyla; dava konusu deniz taşıtının tescile tabi olduğu, davacının iddia ettiği satış tarihinden 2 gün sonra borçlu davalı üzerine tescilinin yapıldığı, ayrıca deniz taşıtlarına yönelik olarak açılan istihkak davalarında dava dilekçesinde tescilin de talep edilmesinin zorunlu olduğu, dava dilekçesinde ayrıca tescil talebinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı 3. kişi ile davalı alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 5.3.2021 tarihli ve 2020/1641 Esas, 2021/619 Karar sayılı kararıyla; dava konusu teknenin 07.05.2017 tarihinde borçlu tarafından davacı 3. kişiye haricen yazılı sözleşme ile satıldığı belirtilmiş ise de satış tarihinden 2 gün sonra 09.05.2017 tarihinde borçlu adına sicile tescil edildiği, halen de borçlu adına sicilde kayıtlı olduğu, aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen davacı-3.kişi tarafından teknenin kendisine ait olduğuna ilişkin herhangi bir dava açılmadığı da gözetildiğinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi hukuken yerinde olduğundan davacının başvurusunun esastan reddine; tazminatın şartları oluşmadığından davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce; dava konusu … adlı geminin fiilen haczedilmemiş olup, sadece Bağlama Kütüğü’ne haciz kararı şerh edildiğinden ortada geçerli bir haciz bulunmadığı, bu nedenle dava tarihi olan 19.06.2019 tarihi itibariyle davaya konu gemi üzerinde haciz bulunmadığı göz önüne alınarak davanın ön koşul yokluğundan reddi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu … adlı gemi fiilen haczedilmemiş olup, sadece Bağlama Kütüğü’ne haciz kararı şerh edildiğinden ortada geçerli bir haciz bulunmadığı, dava tarihi olan 19.06.2019 tarihi itibariyle davaya konu gemi üzerinde haciz bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklı vekili; haczin 16.01.2019 tarihinde konulduğunu, davacı tarafından 6 ay geçmeden 19.06.2019 tarihinde 3. kişinin istihkak davası açtığını, 2004 sayılı İİK m. 97/8 uyarınca üçüncü şahsın istihkak davası sırasında İİK m. 106’daki sürelerin cereyan etmeyeceğini, dosyadaki tüm tarafların haczin varlığını kabul ettiklerini, yargılama sona erip kesinleşmeden geminin ihale edilerek paraya çevrildiğini, 07.02.2020 tarihli haciz zaptından görüleceği üzere gemi üzerindeki geçersiz kabul edilen haciz işlemindeki eksikliklerin tamamlandığını, geminin fiilen yeddiemine taşındığını ve haczin geçerli bir hale getirildiğini, Yargıtay’ın, geminin üzerindeki hacze ilişkin tamamlayıcı işlemleri değerlendirmeden eksik incelemeyle neticeye vardığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının sürekli Mahkemeyi yanıltmaya eğiliminde olduğunu, iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,üçüncü kişinin İİK’nın 96 ncı vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 23, 97, 106 ncı maddeleri ile 6102 sayılı TTK’nın 936 ncı maddesi

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.İİK’nın 23. maddesinin son fıkrasına göre açıkça öngörülen istisnalar dışında, bayrağına ve bir sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler hakkında İİK’nın taşınırlara ilişkin hükümleri uygulanır. Aynı Kanunun 106. maddesinde; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda, dava konusu haciz 16.01.2019 tarihinde yapılmış olup hacze konu menkulün satışının istenmediği, ancak davanın 19.06.2019 tarihi itibariyle açıldığı anlaşılmakla haczin dava açılmadan önce düştüğünün söylenemeyeceği, İİK madde 97/8 gereğince de istihkak davası açılır ise, satış isteme süresi işlemeyeceğinden süresi içinde açılan istihkak davasının bu İİK 106 ncı maddesi gereğince reddinin gerektiğine dair bozma nedeninin maddi hataya müstenit olduğunun kabulü gerekmiş, sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır.

Ne var ki, gemilerin haczinde sadece gemi siciline ya da Bağlama Kütüğü’ne haciz kararının şerhi yeterli olmayıp, geminin fiilen haczedilmesi gerekmektedir (detaylı bilgi için bkz. Prof. Dr. Kerim Atamer, Deniz Ticareti Hukuku Cilt:IV Deniz İcra Hukuku, İstanbul 2019, s. 236-240).

Somut olayda, dava konusu … adlı gemi fiilen haczedilmemiş olup, sadece Bağlama Kütüğü’ne haciz kararı şerh edildiğinden ortada geçerli bir haciz bulunmamaktadır. Bu nedenle dava tarihi olan 19.06.2019 itibariyle davaya konu gemi üzerinde haciz bulunmadığı göz önüne alınarak davanın ön koşul yokluğundan reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun görülmüştür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.