Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/1755 E. 2023/8523 K. 11.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1755
KARAR NO : 2023/8523
KARAR TARİHİ : 11.12.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Genel haciz yoluyla takipte, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunarak haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kısmen kabulü ile dava konusu mesken niteliğindeki taşınmazın şikayet edenin haline münasip ev alması için gerekli olan 400.000,00 TL’den aşağı olmamak üzere satışının yapılmasına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, taşınmaz üzerindeki haczin karar tarihi olan 28.05.2021 tarihinden önce düştüğü belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği, alacaklının COVİD-19 hastalığı nedeniyle sürelerinin durduğu, haczin düşmediğini belirterek, temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir.
COVİD-19 hastalığının, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11.03.2020 tarihinde Pandemi olarak ilan edilmesinin ardından, ülkemizde buna ilişkin ilk yargısal tedbir, duruşma ve keşiflere ilişkin olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği tarafından 13.03.2020 tarihinde alınmış, bunu takiben 22.03.2020 tarihinde, İİK’nın 330. maddesine dayanılarak, İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulması Hakkında 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yayımlanmıştır. Buna göre; COVID-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler kapsamında kararın yürürlüğe girdiği tarihten (yayım tarihi olan 22/3/2020’de.) 30.04.2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir. Pandemi sürecinde yargısal tedbirlere ilişkin yapılan en kapsamlı düzenleme ise 25.03.2020 tarihinde kabul edilerek 26.03.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7226 sayılı Kanun’un Geçici maddeleri olup söz konusu Kanun’un Geçici 1. maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü ESAS NO : 2023/1755

içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13.3.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
b) 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22.3.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30.4.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır.
Bu Kanun’la belirtilen süreler 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmuş olup, 30.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na göre de, 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen durma süresi 01.05.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden 15.06.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uzatılmıştır.
Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının incelenmesi, 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi gereğince İİK’nda belirlenen tüm sürelerin kanunda düzenlenen süre kadar durduğu ve duran sürenin, yeniden işlemeye başlayacağı günden itibaren ilave edileceği, bu suretle şikayete konu hacze ilişkin, İİK’nın 106. maddesinde belirlenen 1 yıllık satış isteme süresinin ilgili kanun gereği süresi duran işlemlerden olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda borçlunun taşınmazına 07.11.2019 tarihinde haciz konulmuş olup; İİK’nın 106. maddesi gereğince 07.11.2020 tarihine kadar satış talebinde bulunulması gerekmektedir. 26.3.2020 tarihli ve 31080 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun Geçici 1 inci maddesinin Birinci fıkrasının (b) bendi “Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır” hükmü dikkate alındığında, satış isteme süresinin son günü olan 07.11.2020 tarihine durma süresi olan 86 gün eklenmesiyle, satış isteme süresinin 01.02.2021 tarihine kadar uzadığı, icra dosyasının incelenmesinden de görüleceği üzere belirtilen kanun maddesinde yer alan süre içesinde kalacak şekilde 13.01.2021 tarihinde satış talep edildiği, 14.01.2021 tarihinde de satış avansının yatırıldığı anlaşılmaktadır.
O halde, İİK’nın 106. maddesinde belirtilen bir yıl içerisinde satışın istenmesi nedeniyle haczin düşmediği sonucuna varılmış olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf edilen kararın esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 28.12.2022 tarih ve 2022/717 E.-2022/3061 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.