Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/1743 E. 2023/5797 K. 09.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1743
KARAR NO : 2023/5797
KARAR TARİHİ : 09.10.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/t. maliki/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun, sair fesih nedenleri ile birlikte taşınmazın kıymet takdirinin düşük tespit edildiğini ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece feshi gerektiren bir olguya rastlanmadığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK’nın 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler.
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir. (HGK’nın 16.06.2020 tarih, 2017/12-742 E. – 2020/406 K. )
Somut olayda; icra müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirinde dava konusu taşınmazın değerinin 520.000,00 TL olarak tespit edildiği; taşınmazın 04.06.2021 tarihinde

yapılan ihalede 715.000 TL bedel ile ihale edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek mahkemece alınan raporda ise taşınmazın değerinin 600.000 TL olarak belirlendiği görülmüştür.
İhaleye konu taşınmazın tahmini değerinden fazla bir bedelle satılmış olması mutlaka ve tek başına zarar unsurunun gerçekleşmediği anlamına gelmez. Nitekim mahkemece tespit edilen değerin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olmasının borçlu ve alacaklı aleyhine sonuç yaratacağı tabii olup, fesat iddiası başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin 15.06.2022 tarih ve 2022/951 E- 2022/1321 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.