Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2023/174 E. 2023/1245 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/174
KARAR NO : 2023/1245
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ihalenin feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, ihale bedelinin %5’i oranında para cezasının davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine işin esasına girilmediğinden davacı aleyhine para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; taşınmazın kıymet takdiri raporları arasında çelişki olduğunu, icra müdürlüğünce aldırılan raporla taşınmazın değerinin 270.000,00 TL, meskeniyet şikayeti üzerine alınan raporda 306.000,00 TL olarak tespit edildiğini, kıymet takdirine itiraz üzerine alınan raporda taşınmazın değeri 600.000,00 TL olarak tespit edilmiş olmasına karşın mahkemenin bilirkişi raporunu dikkate almadığını, belirlenen KDV oranının hatalı olduğunu ve satış ilanının davacı vekili olarak tarafına tebliğ edilmediğini iddia ederek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; kıymet takdiri raporları arasında çelişki olmadığını, borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine alınan raporda da taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini, belirlenen %1 KDV oranının yasaya uygun olduğunu, satış ilanının borçlunun vekiline tebliğ edildiğini, satışa hazırlık işlemlerinin yasada öngörülen sürede şikayete konu edilmediğini iddia ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra müdürlüğünce aldırılan bilirkişi raporu ile borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine aldırılan rapor arasında çelişki olmadığı, satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edildiği, KDV oranına ilişkin itirazların satış ilanının tebliği sonrasında ileri sürülmediği, borçlunun itirazlarının yerinde olmadığı ve ihalenin feshine ilişkin re’sen incelenecek hususlarda bir eksikliğin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, ihale bedelinin %5’i oranında para cezasının davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; icra müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirinde taşınmaza 270.000 TL. değer biçildiğini, kıymet takdirine itiraz üzerine … 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/57 E.-2022/403 K. sayılı dosyasında alınan rapor ile icra dairesi tarafından yapılan kıymet takdiri tarihinde taşınmazın değerinin 270.000,00 TL. mahkemenin keşif tarihinde ise 600.000,00 TL olarak belirlendiğini, muhammen bedelin 270.000,00 TL olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, iki rapor arasında fahiş fark olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, 270.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 560.000,00 TL’ye ihale edildiği, satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu,zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin, İİK’nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine davacı aleyhine para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.