YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1454
KARAR NO : 2023/3289
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1886 E., 2022/2258 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/314 E., 2022/666 K.
Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ihalenin feshi şikayetinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlular vekilince tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinde ihalenin usulüne uygun yapılmadığını, öncelikle taşınmazların gerçek değerinin çok altında satışa sunulup müvekkillerinin hak kaybına uğradıklarını ve menfaatlerinin ihlal edildiğini, her ne kadar icra müdürlüğünce düzenlenen kıymet takdirine itiraz edilmemiş olsa dahi pandemi sürecinde ülkemizdeki taşınır ve taşınmaz değerlerinde oluşan büyük artışlar, Aralık ayından sonra Ocak ayı itibariyle gerçekleşen döviz kurları ve faiz oranlarındaki dalgalanmalar nedeniyle inşaat malzemeleri ve maliyetlerinin son 1-2 ayda daha da artışa geçtiğini, bu ve bunun gibi durumlar nedeniyle taşınır/taşınmaz malların fiyatlarının neredeyse 2-3 katına çıktığı nazara alındığında icra müdürlüğünün her iki tarafın da menfaatlerini korumak adına taşınmazların gerçek bedellerini tekrar belirlemesi gerekirken çok düşük fiyatlı kıymet takdir raporu baz alınarak satış işlemi yapılmasının, hakkaniyete, usul ve yasaya aykırı nitelikte olduğunu, icra müdürünün takdir hakkını olaya uygun şekilde kullanıp kullanmadığının ihalenin feshi istendiğinde denetlenmesi gerektiğini, İİK’nın 114. maddeye göre satış ilanında satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıflarının belirtilmesi gerektiği halde sadece taşınmazların iç durumunun belirtilmesinin ilgili hükme aykırı olduğunu, taşınmazların bulunduğu bölgelerdeki emsal dairelerin rayiçleri, arsa metrekare fiyatları, belediye hizmetlerinin tümünden faydalanıp faydalanmadığı, çevresinde bulunan ve kıymetini etkileyen kamu ve özel kuruluşlar, ulaşım hizmetleri vb. konulardan hiç bahsedilmediğini, bu hususların da ihaleye katılımı menfi olarak etkilediğini, İİK’nın 114. maddeye göre satış ilanının satış kararı tarihinde tirajı 50.000 üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtım yapan gazatelerden birinde yayınlanması gerektiğini, İİK’nın 123.maddeye göre taşınmazın satış talebinden itibaren 3 ay içinde satılması gerektiğini belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili ve ihale alıcısı vekilince verilen cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; ihalenin feshi şikayetinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı borçlular vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı borçlular vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde; alacaklı tarafından şikayetçi borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığını, şikayet dilekçesinde kıymet takdiri ve satış ilanı tebligat usulsüzlüğünün ileri sürülmediğini, bu durumda borçlular tarafından en geç satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren yasal süresinde kıymet takdirine itirazda bulunulmadığından kıymet takdirinin kesinleştiğini, İİK’nın 128/a-2. fıkrası uyarınca kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl geçmeden ihalenin yapıldığını, ihale konusu muhammen değeri 650.000,00 TL olan 61193 ada, 3 parsel 10 nolu bağımsız bölümün 650.000,00 TL bedelle 49 Auto Gayrimenkul Otomotiv Ticaret Limited Şirketine; muhammen değeri 290.000,00 TL olan 34419 ada, 3 parsel 10 nolu bağımsız bölümün 581.500,00 TL bedelle …’e; muhammen değeri 105.000,00 TL olan 9320 ada, 19 parsel 2 nolu bağımsız bölümün de 300.000,00 TL bedelle alacağa mahsuben alacaklı QNB Finansbank’a ihale edildiğini, zarar unsuru gerçekleşmediğinden şikayetçilerin ihalenin feshini istemekte hukuki yararlarının bulunmadığını, bu durumda mahkemece ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine ve İİK’nın 134. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesi gereğince işin esasına girilmediğinden şikayetçi borçlular aleyhine para cezasına hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığını, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığının anlaşıldığını, şikayetçi borçlular vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlular vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı borçlular vekili istinaf dilekçesini tekrarlayarak, istinaf kararına karşı yasal süresi dahilinde temyiz kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihalenin feshi şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu 134. madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.